TÜRKİYE’NİN ACI GEÇMİŞİ; MADEN KAZALARI

0
288

Madencilik tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Bundan dolayı madencilik insanoğlu için önemini hiçbir zaman yitirmemiştir. Sanayi devriminin gerçekleşmesiyle, hammadde ihtiyacı çok büyük oranlarda artmıştır. Hammadde ihtiyacındaki bu artış, hammaddenin en önemli kaynağı olan madencilik faaliyetlerindeki üretimin de çok büyük oranlarda artmasına sebep olmuştur. Üretimdeki bu artış ise madencilik teknolojisinin buna paralel olarak gelişmemesinden dolayı çok büyük faciaların meydana gelmesine davetiye çıkarmıştır.

Türkiye’deki madencilik kazaları, geçmiş yıllardan günümüze kadar Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki kömür ve diğer maden ocaklarında meydana gelmiştir. 1941 yılından bu yana 3 binden fazla insan maden kazalarında ölmüştür. 100 binden fazla insan ise yaralanmıştır. Tüm iş sektörlerinde kaza riski olmasına karşın madencilik, doğası gereği özellik arz eden, tümü birbirine bağlı olan ve herhangi bir olumsuz durumun zincirleme olarak birbirini tetikleyebilecek riskleri içeren, bu riskleri en aza indirebilmek için bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren dünyanın en zor ve riskli iş koludur. Madenciliğin kendisine özgü sıklıkla karşılaşılan ve ciddi sonuçlar içeren kaza türleri bulunmaktadır. Madenlerde en çok görülen kaza sebepleri ise; grizu patlaması, kömür tozu patlaması, göçük, ocak yangınları, su baskını ve şev kaymalarıdır.

GRİZU PATLAMASI NEDİR? ÖNLENEBİLİR Mİ?

Son yıllarda ülkemizde meydana gelen maden kazalarının, sık sık duyduğumuz sebeplerinden ilki, Griuzu Patlamasıdır. Madenlerin kabusu olan grizu, metan gazı ile havanın karışımıyla ortaya çıkan zehirli bir maddedir. Belirli yoğunluğa ulaştığında patlayıcı haline gelebiliyor. Patlama için ortamda asgari yüzde 12 oranında oksijen gereklidir. Zehirli karışım, 650 santigrat dereceye ulaştığında 2 fazlı bir yanmaya sebep oluyor. Ani genleşme sonrası, önce patlama merkezine doğru çok büyük bir kuvvetle gaz sıkışması meydana gelmekte, ardından büyük tahrip gücüne sahip bir patlama gerçekleşmektedir. Risk, özellikle yaşlı kömür damarlarında çok yüksektir.

Grizu kaynaklı patlama riskinin önlenmesi için madenin havalandırılması ve gaz yoğunluğu seviyesinin kontrolü büyük önem taşımaktadır. Uzmanlar genel olarak grizu patlaması ile mücadelede üç aşamanın kritik olduğunu belirtiyor. Bunlar; metan birikiminin önlenmesi, biriken metanın alev almasının engellenmesi, patlamanın yayılmasının sınırlandırılması olarak ifade edilmekte.

GEÇMİŞTEN BUGÜNE EN BÜYÜK MADEN KAZALARI

Armutçuk Kazası

7 Mart 1983 tarihinde Zonguldak ilinin Ereğli ilçesine bağlı olan Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından işletilen yeraltı taşkömürü işletmesinde grizu patlaması meydana gelmiştir. Bu patlama sonucunda 103 kişi hayatını kaybetmiştir. Armutçuk kazası o tarihe kadar tarihimizde meydana gelen en büyük maden faciası olma özelliğini taşımaktaydı.

Kozlu Kazası

3 Mart 1992 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait Kozlu yeraltı taşkömürü işletmesinde grizu patlaması olmuştur ve bu patlamada 263 kişi hayatını kaybetmiştir.

Kastamonu / Küre Kazası

8 Eylül 2004 tarihinde Kastamonu’nun Küre İlçesi’nde Aşıköy yeraltı bakır işletmesinde meydana gelen yangın sonucunda biri maden mühendisi olmak üzere 19 kişi hayatını kaybetmiştir.

Kahramanmaraş Elbistan Kazası

Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne (EÜAŞ) ait olan ve özel bir firmaya 28 yıllığına işletilmek üzere verilen Kahramanmaraş ili Afşin İlçesi’ndeki Çöllolar kömür sahasında 6 Şubat 2011 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde iki kez şev kayması meydana gelmiştir. İlk olayda bir işçi, ikinci olayda ise biri maden mühendisi, diğeri jeoloji mühendisi olmak üzere 10 kişi kayan malzemenin altında kalmıştır. Yani kısa süre arayla meydana gelen bu iki şev kaymasında toplamda 11 kişi yaşamını yitirmiştir. Halen ikisi mühendis toplam dokuz kişi kayan malzemenin altındadır.

Soma Faciası

13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da meydana gelen facia, tarihimizin en büyük maden kazasıdır. 1375 yılından beri tutulan maden kaza kayıtlarına göre Soma faciası can kayıpları göze alındığında dünyada meydana gelmiş tüm maden kazaları içinde 25. sıradadır ve akıllarda derin izler bırakmıştır. Soma faciasının diğer önemli yanı ise kazanın oluşumu açısından ülkemizde günümüze kadar meydana gelmiş olan maden kazalarından daha farklı bir nedene sahip olmasıdır. Günümüze kadar meydana gelmiş maden kazaları incelendiğinde iki ana etmen göze çarpmaktadır. Bunlar; kömür tozu ve grizudur. Kömür tozu ve grizu, patlama anında birbirlerini tetikleyip patlamanın şiddetini arttıran oluşumlardır. Soma faciasının sebebi ise yayınlanmış ön raporlara göre kömürün kendiliğinden yanmasıdır.

13 Mayıs günü, ocağın ana girişinden 1350 metre mesafedeki galeride başladığı tahmin edilen kömür kızışmasının açık aleve dönüşerek yanabilir malzemeleri (bant, tahkimat, kablo vb.) tutuşturarak yayıldığı bildirilmiştir. Ayrıca elektrik de kesildiği için bazı havalandırma üniteleri durmuştur, böylece içeride özellikle üretimin yapıldığı yerlerde karbon monoksit seviyesi çalışanları zehirleyecek oranlara ulaşmıştır. Kazada 301 madenci hayatını kaybetmiştir. vardiya değişimi sırasında meydana geldiğinden dolayı içeride 787 kişinin bulunduğu ve bu durumun can kaybının artmasına neden olduğu bilinmektedir.

Ermenek Kazası

28 Ekim 2014 tarihinde Karaman Ermenek’te bulunan özel bir şirkete ait yeraltı kömür işletmesinde su baskını meydana gelmiştir. 778 kotunda çalışmalar yapılırken, eski imalatlara yaklaşılması nedeniyle, eski imalatta bulunan tahminen 10.000 m3 suyun aniden ocak içerisindeki çalışma alanlarına dolması sonucu ocakta bulunan 18 madenci su altında kalarak hayatlarını kaybetmiştir. Madencilerin tamamına ulaşarak cansız bedenlerini çıkarabilmek ancak kazadan tam 38 gün sonra 4 Aralık 2014 tarihinde mümkün olabilmiştir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here