İstanbul’da Taksim Dayanışması’nın çağrısı ile binlerce kişi, Gezi davasında verilen kararları protesto etti.
Basın açıklaması sonrası İstiklal Caddesi’ne yürüyen göstericilere polis müdahale etti. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Gezi Parkı eylemlerini gerçekleşirmekle suçlanan sanıkların yargılandığı davada, 1637 gündür tutuklu iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verilmişti. Yedi sanığın tutuklanmasına da hükmedilmişti.
Karar, Türkiye’nin birçok ilinde protesto ediliyor. İstanbul’da protestonun adresi Taksim.
Eylemciler “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Gezi tutsakları onurumuzdur” ve “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları attı.
Protestoya CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş da katıldı.
Protestoda hazırlanan ortak basın açıklamasını Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Başkanı Esin Köymen okudu. Köymen, şunları söyledi: “Hukuka güvenin iyice azaldığı, mahkemelerden adalet çıkacağına dair inancın zayıfladığı ülkemiz, Gezi Davası’nda açıklanan kararlar sonrasında dün itibarıyla ranta karşı çıkıp doğanın talanına itiraz edenlerin, ‘Hayatımıza müdahale etme’ diyen milyonların sesine ses olanların, ‘Gezi Parkı park olarak kalsın’ diye çabalayan mimar, şehir plancı ve avukatların ‘ağırlaştırılmış müebbet ve ağır hapis’ ile cezalandırıldığı bir ülke haline geldi.
Tek adam rejiminin ihtiyaçlarına göre karar veren mahkemelerin hukuksuz, tanıksız, kanıtsız, keyfi ve tutarsız kararlar aldığı bir rejimde, demokrasinin, kuvvetler ayrılığının ve en temel anayasal haklanın yok sayıldığı bir ülke haline geldik. Sadece Gezi Parkı’na değil, Kazdağları’ndan Cerattepe’ye, Kuzey Ormanları’ndan Salda Gölü’ne kadar yeşile, doğaya sahip çıkan gençlerin ve çevre örgütlerinin düşman görüldüğü bir ülke haline geldik.
Gezi Parkı’na sahip çıktığı için, ‘Yaşamıma daha fazla karışma’ dediği için Gezi Direnişi sırasında polis şiddetiyle hayatını kaybeden gençlerin katillerinin aklandığı, bu vahşete isyan edenlere hapis cezaları verilebildiği bir ülke haline geldik. Gezi’de gür sesleriyle ‘Biz de varız’ diyen kadınların, LGBTİ bireylerin taleplerinin yok sayıldığı, cinayetlere kurban gitmelerine ses çıkarılmasının engellendiği bir ülke haline geldik. İşçilerin ekmeğine, köylülerin ürününe sahip çıkmasının istenmediği, hayatın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin sorgulanmasının, emeğinin karşılığını talep etmek için ses çıkaranların vatan haini olarak görüldüğü bir ülke haline geldik.”
Polis müdahalesi
Basın açıklaması bitiminde dağılan kitlenin İstiklal Caddesi’ne çıkışına izin verilmedi. Kalabalık, izdiham oluşmasına rağmen Sıraselviler tarafına yönlendirildi.
İstiklal’e girişlerine izin verilmeye kitle sloganlar eşliğinde Beyoğlu sokaklarında kararı protesto etti.
İstiklal Caddesi’ne çıkan yürüyüş koluna polis müdahale etti. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Gazeteciye ters kelepçe
Gözaltılara ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan DİSK Basın-İş, gazeteci Umut Taştan’ın ters kelepçe ile gözaltına alındığını açıkladı. Paylaşımda, “Cihangir’de Matara sokaktan ters kelepçe takılarak gözaltına alınan Umut Taştan serbest bırakılsın” denildi.
Fotoğraf: Twitter
KAYNAK: Diken