reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam
Gülsün Soydemir TÜM YAZILARI

ÖNCE DALLARIM TUTUŞTU SONRA GÖVDEM

Yayınlanma Tarihi : Google News
ÖNCE DALLARIM TUTUŞTU SONRA GÖVDEM
reklam

ÖNCE DALLARIM TUTUŞTU SONRA GÖVDEM

Her yer yangın yeri, adeta bir kaos!

Ormanlarımız cayır cayır yanmakta.

Cehennemden beter görüntüler, her baktığımız yerden sanki ateşler fışkırıyor ve onlarla birlikte bizler de yanıyoruz.

Bunun da aynı anda birçok ülkede oluşu daha bir ürkütücü.

Ciğerlerimiz yanıyor, nefes almakta zorlanıyoruz.

Bir fidanın kaç yıllık ömrü var yaşlanıp ölmek için?

Ya da herhangi bir sebepten dolayı kuruması için kaç yılı var?

Bilinçli kesmek veyahut yakılıp ölmesine sebep olmak için.

Saymak bile canımı acıtıp yakıyor.

Oysaki nasıl da şefkatle bakıp büyütüp koca gövdeli bir ağaç olmasını an be an izler, sabırsızlıkla bekleriz.  İsteriz ki biran önce büyüsün, kocaman olsun.

Bir çocuğun büyümesi gibi itina ile üstüne düşmek, onu koruyup kollamak, her türlü kötü insandan arındırmak.

Haddini aşan,  kendini bilmez ve fütursuzların olduğu koca dünyada, var gücümüzle savaşırız.

Biliriz ki ağaçlar korunaksızdır. Başına türlü felaket gelebilir. Ağacın kimi var? Ağaç dostu doğa gönüllülerinden başka.

Ve onlar ki, savaşan, dayak yiyen, ezilen, hapse atılan.

O güzel insanlar sayesinde çoğu ağaç hayatta ve yeşil kalabilmiştir.

Ağacın ihtiyacı olan hava, su ve güneşten başka en önemli besini de sevgidir.

Tıpkı bizler gibi yaşam savaşı verir, hayatta kalmak adına nefes alıp verirler. Sonuçta onlar da birer canlı varlıktırlar.

Canilerin elinden onları nasıl kollayabiliriz?

Öyle zor ki…

Ormanın nefesi ve yeşili olmasa insanoğlu zanneder mi ki yaşayacak?  Bu kadar vurdumduymaz, bencil ve çıkarcı, rant elde edebilmek adına katletmek neden?

Canımıza can katıp hayat veren, yaşam fışkıran nefesimize nefes katan ağaçlarımız ve her şeyimiz.

Onlarca ağacımızı acımasız ve gaddarlıkla gözlerini bile kırpmadan kesip atıyorlar.

Güzelim ağaçlarımıza nasıl da tek tek kıydınız?

Hiç mi içiniz yanmadı, eliniz de mi titremedi; gövdesini kesip topraktan sökerken?

Şimdi kaç yılımız var? Bir ömür mü bir asır mı beklemek için?

Hadi söyleyin; yeni bir fidanın büyüyüp erginleşip koca bir gövde olmasına kaç yıl var?

Ağaçlar olmadığında içerisinde barındırdığı börtü böceğe kim ev sahipliği edecek?

Çoğu yangınlarda öldü.

Birçoğu da yurtsuz kaldı.

Eyy insanoğlu, bu günahı nasıl omuzlarında taşıyacaksın?

Senin soyun, sopun, neslinin akıbeti ne olacak?

Senin hiç bir fikrin bile yok.

Ve bilinçli olarak yaptığın bu kıyımdan sorumlusun.

Sen, ben, o ve herkes. Telafisiz, vicdanen sorumluyuz.

Sesimiz çıkmadığı sürece günahkârız.

Doğaya verdiğimiz zararı, yaptığımız en büyük kötülüğü her defasında insanoğluna ödetip  misli ile geri veriyor.

Kesip yok ettiğimiz her bir ağaç ahını elbet bir gün bedelli olarak alacaktır.

Haberiniz olsun!

reklam