OLMAZ, BAŞIM AĞRIYOR!

0
605

Meteorolojiden alınan son verilere göre havada; kin, nefret, öfke, ağız kokusu (açlıktanmış) Türkiye üzerinde yoğun olarak hissediliyor. Çıkan haberlere bakacak olursak şehirler birbirleriyle yarış hâlinde. Yaşanan ilginç bir olayda ilk akla gelen şehir “evet evet bildiniz ADANA” unutulur oldu.

Sevgiye karşı olan bakış açımız ve sevgi anlayışımızın geldiği son nokta Amerikan korku filmleri tadına dönmüş durumda. Sesli izleyince sahnenin bir yerinde çığlık atarak tepki veriyorsunuz, sesini kısıp izlediğinizde ise komik geliyor. Yakın zamanda İstanbul’da metroda yaşanan bir olayda birbirine sarılan bir çifte, adamın biri durduk yere bağırıp çağırmaya başlıyor ve seviştikleri iddiasıyla tekme tokatla sevgisini gösteriyor. Başta çift olmak üzere diğer yolcular da şokta. Bu sahnelerin güzelliği interaktif olması. İsteyen kavga edenleri ayırıp katılım sağlayabiliyor. Bu adamın birbirini seven bir çifte gösterdiği tepkinin sebepleri arasında evde karısını yeterince sevememesi ihtimaller dahilinde (Fiziksel yetersizlik ve erk olma gücünüzle ilgili bir problem yaşıyorsanız bknz: her ilde şehir hastanesi açtık) başka bir ihtimal ise sevgisiz bir anne ya da baba tarafından yetiştirilmiş olması. Kocasını aslında hiç sevmemiş ama konuşulmaya başlansa liste olunacak sebeplerden dolayı evlendirilmiş bir kadının, zamanında başı ağrımadığı için şimdi birçok insanın başını ağrıtacak bir canlının dünyaya gelmesine sebep oluyor. Tarihe bile baktığımızda birçok diktatör görürüz ki, halka ettikleri zulüm ya da büyük kitlelere verdikleri zararlar anneleriyle olan problemleriyle ilişkilendiriliyor. – Adamın sadece kendiliğinden kötü olması da ihtimaller arasında, genetiğe bahane bulmaya gerek yok her zaman-

Daha çok tiki diye adlandırılan cinsin kullandığı bir tabir olan ve babasıyla problemi olan kadınların kolay elde edilebildiğini düşünen “dady issues” tabiri bir yana dursun birçok “Don Juan” peydah oluyor.  (Erkekler, dikkat! sizin de bir etiketiniz var) Etiketler bir yana dursun sevgisizlik zinciri büyüyor. Hangi davranış iyiydi hangi davranış kötüydü derken kavram kargaşasına giren insan oğlu, nesillerdir eğlencesiyle nam yapmış maliyetsiz bile oynanabilen bir oyun olan kartopu oynarken, silahlı çatışmaya giriyor ve bilinen 6 kişi yaralanıyor!

Fakat biz öyle bir milletiz ki başımıza ne geliyorsa “sevgi” den geliyor.  Çünkü sanıyoruz ki canımızı acıtan, bize zarar veren, dolandıran, ekmeğimizi çalan o da yetmezse emeğimizi çalanı, seviyoruz. Geçen günlerde sinemada “BERGEN” filmini izlediğimde bir sahnede bir gazete görünüyor anlık. Ekmek, yağ kuyruğuna girmiş halktan bahsediyor. Filmin geçtiği tarih 1970-80’li yıllar. Tarih tekerrürden ibarettir, evet. Bunca şeyi görmüş halk: önce ekmek sırasına giriyor; sonra sandık sırasına. Orada da “iddia ettikleri şey; “elim başkasına gitmiyor” neden? Çünkü seviyoruz. Adı geçmişken sevgili Bergen’i (bence film muazzamdı) de babası terk ediyor ve terk eden adam seviyordur diye bilinçaltına kodlayan Bergen, ona her defasında zarar veren adama geri dönüyor. Neden? Çünkü sevgiden…

Yakın zamanda çıkan bir diğer haber ise bütün bu olanları destekler nitelikte. Evlilik teklifine evet cevabı almadığı için sevdiği(!) kadını 15 yerinden bıçaklayan bir vatandaşa, 2015 yılında “aşırı sevgiden kaynaklı cinayet” gerekçesiyle indirim uygulanarak müebbet ceza veriliyor. 2022 yılında ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu bu indirimi yerinde buluyor.  Açıklama ise: evlenme teklifini kabul etseydi cinayet işlenmeyebilirdi!

Yani sizin anlayacağınız canım okur, ne geliyorsa başımıza sevgiden geliyor.

FAKAT BENİ BÖYLE SEVME SEVECEKSEN!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz