MESAJ ALINDI MI?

0
390

İlk yazımda “Toplumsal Muhalefeti Halk Harekatı” başarabilir demiştim.
21 Mayıs Cumartesi günü Maltepe meydanında yapılan Cumhuriyet Halk Partisi mitinginde ilk meşaleyi gördük.
Bunun adı bir siyasi parti mitingi olsa da orada halk vardı. Halk hareketinin fikri hakimdi. Bunun en bariz göstergesi de Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında aslında ortaya çıktı. Geçmişte genelde mitinglerde insanlar liderlerin konuşmalarına bakardı.
Oysa bu mitingde sadece halk vardı ve ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.
Gelelim Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına, o alanda edindiğim izlenim şuydu; Genel Başkan duruma hakimdi.
O alana gelenler sadece Cumhuriyet Halk Partili üyeler değildi.
Kitleleri coşturacak bir konuşma yapmadı.
Kılıçdaroğlu, sakin mütevazi bir şekilde ben buradayım; el verin, omuz verin, birlikte cumhuriyetin ikinci yüz yılını demokrasi ile taçlandıralım, niteliğinde bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmanın içeriğinde genellikle “ben” değil “biz” kelimelerini kullanarak, birlikte hareket etme vurgusu yaptı. Ben hazırım ve buradayım yirmi yedi yıllık devlet tecrübemle bunu yapabilecek güçlü bir kadroyla başarabiliriz.
“Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü, Lazı Çerkezi, Gürcüsü, kadını-erkeği, genci-yaşlısı, dezavantajlı grupları hep birlikte bu düzene dur diyeceğiz, haramilerin saltanatını birlikte yıkacağız” dedi.
Birgün sonra İYİ Parti cephesinde İstanbul örgütünün düzenlediği üye katılım töreni vardı. Akşener orada aynı zamanda otuz iki bin eğitimli sandık görevlisi hazır olduğuna dair bir konuşma yaptı. İyi Parti Genel Başkanı Sn. Meral Akşener konuşmasında; İstanbul’da birinci parti olacaklarını ve sadece İstanbul da değil Türkiye de birinci parti olma hedefi koyduklarını ifade etti. Ek olarak da; oy namustur. Sandığa atılan her oyun güvenliği sağlamak için hazır olduklarını söyledi.
Millet ittifakına bakıldığında lokomotif CHP, arkasından İYİ parti geliyor.
Peki buradan ne çıkarmalıyız? Evet İyi parti hedeflerini açıkladı.
O zaman altılı masa ile nasıl yol alınacak? Hangi listeler le seçime gidilecek?
Burada en fazla sıkıntıyı yaşayacak olan görünen o ki Cumhuriyet Halk Partisi olacak.
Çünkü Genel Başkanları büyük oranda Cumhurbaşkanı adayı olacak, yani fedakarlığı yapacak siyasi parti Cumhuriyet Halk Partisi olacak.
Peki HDP Halkların Demokratik Partisi desteği alınmadan Cumhurbaşkanlığı kazanılır mı? Tabi ki hayır!
O zaman millet ittifakı seçime nasıl gider?
Her siyasi parti kendi listeleri ile seçime girerse, o zamanda Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, Deva Partisi baraj sorununu nasıl aşar…?
Millet ittifakını zor bir sınav bekliyor.
Eger ben değil, biz derlerse çok rahatlıkla Cumhurbaşkanlığını da parlamentoda sandalye sayısının çoğunluğunu da alır.
Millet ittifakı için çok zor bir sınav var. Bir yanda listeler, diğer yanda yeni seçim sistemin getirdiği garabet var ortada.
Burada çıkarılması gereken ders; Ya hep beraber, ya hiç birimiz demek olacaktır.
Eğer burada fedakarlık sadece Cumhuriyet Halk Partisine yüklenirse bu sadece ucube denen başkanlık sistemine yarar.
Eğer baraj sorununu aşmak istiyorlarsa, o zaman Cumhuriyet Halk Partisi yanına SAADET ve Demokrat Partiyi almalı, İYİ Parti de DEVA ve Gelecek Parti’sini yanına almalı ve kurgu bu şekilde yapılmalıdır.
Bir diğer seçeneğe göreyse DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti tek liste ile seçime girebilir.
Bu strateji baraj sorununu çözer mi? Elbette risk içeriyor. Siyaset söz konusu ise tabii ki riski göze almaları gerekir. Her zaman için risk olmadan kazanç olmaz. Millet ittifakı için bekleyip göreceğiz.
Son sözü tarihten notla bitirelim;
22 Haziran 1919 tarihli Amasya genelgesinde; Milletin istiklalini, yine azmi ve kararı kurtaracaktır.
Görünen o ki Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bu kararı yine millet kendisi verecek.

Mustafa AYDIN

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz