Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, aşı karşıtlarının hekimleri tehdit etmesine ilişkin olarak, “Bilim insanlarına yapılan organize saldırılar için Sağlık Bakanlığı’nı ve İçişleri Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz” dedi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği tarafından yapılan açıklamada, “Aşılar insanoğlunun bulaşıcı hastalıklara karşı geliştirdiği en önemli korunma yöntemi olarak her yıl milyonlarca kişinin hayatını kurtarmaya, sakatlıkları önlemeye devam ederken ne yazık ki aşı karşıtları da gerçekleri çarpıtarak aşıları karalamaya ve aşı savunucularını taciz, tehdit ve baskı ile sindirmeye çalışmaktadırlar. COVID-19 pandemisinin başından beri halkın sağlığı için çabalayan bilim insanları da özellikle sosyal medya üzerinden örgütlü bir şekilde yürütülmekte olan baskı, tehdit ve tacizlere maruz kalmaktadır. Aşı karşıtı kişiler bu baskı ve tacizlerini ölüm tehdidine, hatta öldürme girişimine kadar getirmişlerdir” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Aşılar konusunda bilimsel önerilerle halkımızı aydınlatmaya çalışan dernek başkanımız Prof. Dr. Serap Şimşek-Yavuz ve derneğimiz Erişkin Bağışıklaması Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol başta olmak üzere bilim insanlarını aylardır tehdit eden, hedef gösteren örgütlü grubun üyesi olan bir şahıs tehditlerini eyleme geçirmeye kalkmıştır. Kendini sosyal medya hesabında “avcı” diye tanımlayan ve silahlı pozlar veren bu kişi yaptığı teknik takibin ardından Prof. Dr. Esin Şenol’un ofisinin olduğu binaya kadar gelerek kendisini “avlamak için beklediğini” yine sosyal medya hesabından paylaşabilme cesareti gösterebilmiştir. Prof. Dr. Esin Şenol’un o saatlerde orada bulunmaması büyük bir felaketi önlemiştir. Emniyet görevlilerinin bu kişiyle ilgili gerekli incelemeleri başlatmış ve tedbirleri almış olması biraz olsun rahatlatıcı olmakla birlikte benzeri olayların yaşanmaması adına daha fazlasına ihtiyaç olduğu kesindir. Aşı karşıtı kişilerin sosyal medya üzerinden organize bir şekilde yürüttükleri hakaret ve tehditler ne yazık ki karşılıksız kalmakta, herhangi bir yasal takip yapılmamaktadır. Kendilerine karşı yetkili makamların gösterdiği toleranstan cesaret alarak saldırgan tavırlarına devam etmektedirler. Bu yaklaşımları halkın sağlığını tehdit etmenin ötesine geçerek doğrudan bilim insanlarının canına kastedilmesi noktasına gelmiştir. Ülkemizde aşı karşıtı kişilerin bilim insanlarını öldürmeye yeltenmiş olmaları yetkili makamlar tarafından ciddiye alınmalıdır.
KLİMİK Derneği, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na seslendi ve şunları ifade etti:
“Nefret diliyle, bilim insanlarını hedef göstererek örgütlü bir faaliyet yürüten aşı karşıtı çevrelere karşı İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı gerekli takibatı bir an önce başlatmalı, halka ve halkın sağlığı için çalışan bilim insanlarına güven vermek üzere aşı karşıtlığına ve aşı karşıtlarına yönelik politikaları hayata geçirmelidir. Ülkemizin bilim ve insanlık karşıtı bu çevrelerin yalanlar ve yanlış bilgilerle topluma vereceği zararlara tahammülü olmamalıdır. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği olarak, aklın ve bilimin ışığında halkın sağlığını savunmak için var gücüyle çalışan bilim insanlarının yalnız olmadığını, bizlerin halkımızın sağlığı için çalışmakta kararlı olduğumuzu bildiriyor; bütün kötülükleri akıl, bilim, cesaret ve dayanışma ile aşacak güçte olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Yetkili makamları üzerlerine düşeni yapmak üzere göreve çağırıyoruz.”
NE OLMUŞTU?
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’un ofisinin önüne 2 adet dana dili bırakıldı. Daha önce birçok kez aşı karşıtları tarafından tehdit aldığını ifade eden Şenol olaydan sonra koruma talebinde bulundu. Halk TV’den Onur Durmuş’un haberine göre; dana dilini fotoğraflayıp sonra attıklarını söyleyen Şenol, “29 Temmuz 2022 tarihinde akşam üzeri ofisimin bulunduğu binaya girdiğimde, yanda bulunan otopark görevlisi tarafından, ‘Hocam Avcı adlı bir hastanız size selam söyledi, beyaz bir Clio araba’ notunu iletti. Ardından ofisimdeki sekreterim ve bina görevlisi, benim bulunduğum katın merdivenlerine bırakılmış 2 adet dana dili bulduklarını, fotoğraflayıp sonra attıklarını bildirdi. Binanın altında bulunan kafe görevlileri de bir hastamın bana 2 adet limonata yollattığını, kendi bırakmak istememe nedeni olarak ‘Esin hoca böyle şeyleri sevmez’ dediğini iletti” ifadelerini kullandı.
HAKKIMDA PLANLANAN ve ADIM ADIM SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN PAYLAŞILAN CİNAYET GİRİŞİMİNE İLE İLİŞKİLİ DUYURUDUR
1.08.2022
29 Temmuz 2022 tarihinde akşamüzeri ofisimin bulunduğu binaya girdiğimde, yanda bulunan otopark görevlisi tarafından…https://t.co/3g18RIML4W— Esin Davutoğlu Şenol (@esenol) August 1, 2022
‘Cinayet hazırlıkları bertaraf edilmiş oldu’
Bu olayın planlı bir cinayet girişimi olduğunu söyleyen Şenol, “İlgili şahsın sosyal medya aracılığıyla da paylaştığı cinayete hazırlık vurguları ve çeşitli tetikçiler eliyle planlandığı izlenimini güçlendiren girişimin, o gün oraya geç bir saatte uğramam nedeniyle bertaraf edilmiş olduğumu anlıyorum.
Bu kan dondurucu planlı cinayet girişimi, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi konuyla ilişkili takipleri olması gereken bakanlık ve mercilerin ben ve birkaç bilim insanına yapılan tüm şiddet dolu tacizlere seyirci kalırken ve yargı suç kabul edip izlemezken olmaktadır” dedi.
Uzun süredir tehdit aldığını ve bu olaydan sonra koruma talebinde bulunduğunu belirten Şenol, şu ifadeleri kullandı:
“Daha önce defalarca basın paylaştı, bizler anlattık ama seyredildi. Kişi hakkında emniyet birimleri gerekli işlemleri başlatarak harekete geçmiştir. İlişkili bulunduğu tüm grupların araştırılmasını konunun organize olabileceğini bildirdik. Ben koruma talebinde bulundum. Bunun yakın bir fiziksel tehdit olduğunu algıladım. Uzun süredir AŞI KARŞITI, PLANDEMİKÇİ hesaplardan tehdit alıyor ve suç duyurularında bulunuyorum. Ancak bizim yaptığımız suç duyuruları “ifade özgürlüğü” ya da “adres bulunamadı “ şeklinde karşılık buluyor. Karakola suç duyurusunda bulunmaya gittim. Bina ve otoparktaki kameralar izlenerek ilgili kişinin sosyal medyada Op.Dr.Mustafa Yücel olarak ve sahte doktor olarak bilinen, Büyük Uyanış Derneği üyesi kişi olduğu saptanıldı. Sosyal Medya hesabı emniyet tarafından takibe alındı. Ekte tüyler ürpertici paylaşımları var”
KAYNAK: Sputnik