Tarih derslerinde Cahilliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömen babaların hikayesini dinlediğimizde tüylerimiz diken diken olurdu. Şimdi ise İran’da yaşanan 650 kız çocuğunun zehirlenmesi ile tarihin tekerrürünü görüyoruz. Bir kez daha CAHİLLİYE dönemi gözümüzün önünde yaşanıyor.
ÇÜRÜK YUMURTADAN SONRA CİNSİYETÇİ DİAZOT GAZIDA KIZ ÇOCUKLARINI HEDEF ALDI!
Ne kadar acı da olsa, gözlerimizin önünde yaşanan bu katliama sadece yazarak, sosyal medya da paylaşımlar yaparak tepki koyabiliyoruz. ‘’Ne kadar CAHİLSİN keşke ölsen.’’ diye bir Ortaylı serzenişinde bulunmak istiyorum. Gerçi 30 Kasım 2022 yılından bu yana süren bu rezaletin hala sürdürülebiliyor oluşu da içler acısı. Zehirlenmenin ana sebebinin N2 (diazot) gazı olduğu ortaya çıktı çıkmasına ama bu N2 gazı acaba biraz cinsiyetçi bir element olabilir mi? Sadece kız çocuklarını hedef alan bu zehirlenme vakalarında İran Eğitim ve Öğretim Bakan Yardımcısı Yunus Penahi, bu durumun kasıtlı olduğunu, kız öğrencilerin gittiği okulların kapatılması gerektiğini düşünen kişilerin toplumda yer aldığını belirtti. Oh ne ala dünya! Sırf sen bir çocuğun kız olmasını gerekçe göstererek eğitim öğretim hakkını elinden alabileceğini düşünüyorsun diye 650 çocuğun yaşama hakkını elinden alabiliyorsun. Ne ala memleket!
AHLAK BEKÇİLERİNİN YENİ HEDEFİ KIZ ÇOCUKLARI!
22 Yaşında genç bir kadın hicap kurallarına uymadığı için canice öldürülürken, ki çok uzak bir tarihten bahsetmiyoruz geçtiğimiz yıl 16 Eylül’de yaşama hakkı elinden alınan Amin Mahsani’nin ardından şimdide küçücük kız çocuklarının yaşam hakları ellerinden alınmak isteniyor. Geçerli kılınan sebep ise eğitim! Eğitim ve Öğretim Bakanı Yusuf Nuri ise bu yaşananlar karşısında açıklama yaparak durumla alakalı velilerden özür diledi. Bakan, daha önce de bu durumun stres kaynaklı olduğunu söylemişti. Yüzlerce kız çocuğunu ölüme götürebilecek stres ne olabilir ki, tabi bakanda haklı her şeyin başı stres neticede. Radikallerin cinsiyetçi zehir saçan saldırılarının da başı stres, genç kızların yaşama hakkını elinden almakta stres! Rejim muhalifleri bu 2000’ini geçen zehirlenme vakalarının ise Mahsa Amini protestolarının intikamı olarak görüyor.
PETROL İÇİN SAVAŞILDI, TOPRAK İÇİN SAVAŞILDI, PARA İÇİN SAVAŞILDI, DİN, DİL, IRK İÇİN SAVAŞILDI,ONLARIN SAVAŞI ÖZGÜRLÜKLERİ! ÖZGÜRLÜK İÇİN SAVAŞILMADI!
Dünyanın hangi ülkesinde yaşıyorsan yaşa, insanlık suçu işleniyorsa bu suç tüm insanlık adına yapılan bir suçtur. Kız çocuklarının yaşam hakkının çürük yumurta, ağır parfüm zehirlenmesi adı altında ellerinden alınması özür dilenecek bir suç değildir!
İranlı velilerin yaşananlar sonrasında söyledikleri ise şu şekilde;
“Kızım ve iki arkadaşı patlama gibi bir ses duyduklarını ve ardından yanık plastiğe benzeyen nahoş bir koku duyduklarını söyledi.
“Bunun ardından bahçeye çıkmaları istenmiş. Bazı çocuklar bahçede bayılmış. Kızımın sınıf arkadaşları arasında kalp sorunları ve astımı olanlar da var.
“Haberi alıp okula vardığımızda öfkeli ve endişeliydik.
“Olay yerine polis ve ambulans geldi, çocuklara süt verdiler.
“Veliler [İran Ruhani Lideri Ayetullah Ali] Hamaney karşıtı sloganlar atmaya başladı.
“Kimse bu saldırıların araştırılacağına inanmıyor. Bu sisteme hiçbir inancım yok.
“Umarım dünya sesimizi duyar da bu çocuk katillerini desteklemeyi durdururlar.
“Yetkililer okuldan 35 çocuğun hastaneye kaldırıldığını söyledi. Fakat veliler ve okul müdürüyle konuşmalarım sonrası öğrencilerin yarısının hastaneye götürüldüğünü öğrendim. Bu 200 kişi demek.
“Çocuklardan birinin komada olduğunu söylediler. Bazı velilerse yetkililere güvenmedikleri için çocuklarını hastaneye götürmek istemedi.”