Seçim yaklaşırken ağzının salyası aka aka saldıran mı dersin?
Ülkenin yaşadığı felaket çeyrek asırı görmeyip de ne öneriyorsunuz diye zırvalayan mı dersin?
Mezhep tartışması yapmayız fakat bu ülkenin Alevi siyasetçilere karşı mesafesi var diyen mi dersin?
Sanki kendileri Atatürk’ü çok anlamış, benimsemiş gibi partiyi Atatürk’çü çizgiden uzaklaştırdı diye saçmalayanlar mı dersin?
Her türlü zorluğa göğüs gererek kazandığı yerel seçimleri görmezden gelip; Hiç bir seçim kazanamadı diye küçümseyen mi dersin?
Neredeyse utanmasalar AKP argümanlarına sığınacaklar.
Utanmasalar merdivene ters bindi diyecekler.
Utanmasalar karizması yetmiyor diyecekler.
Utanmasalar gelecek vaadetmiyor diyecekler.
Utanmasalar, AKP ile paralel düşecekleri korkusunu taşımasalar İncecik Muarrem gibi, kaptı kaçtı Sevi(l)gen gibi hemencecik karşı tarafa geçecekler. Adeta Sıvacı Sayan olup kaykılacaklar diğer tarafa.
Neden geçmiyorlar biliyor musunuz? Bulundukları tarafın iktidara geldiğini görüyorlar. Bu iktidar yürüyüşünü Kılıçdaroğlu’nun gerçekleştirdiğini görüyorlar. Ülkenin fabrika ayarlarına döneceğini görüyorlar. AKP’lileşmemeleri bundan.
Hücrelerinde gizli AKP geni var yer yer hortluyor.
Kime karşı hortluyor peki?
Mazlumun, yoksulun, ötekileştirilmiş Kürdün, bin senedir hakkı verilmemiş Alevinin, soğana muhtaç bırakılan işçinin-emekçinin, tarlasını sürmesi hayal olan köylünün, geleceği zifiri karanlık olan gençlerin-çocukların savunucusu Kılıçdaroğlu’na karşı hortluyor. Tutamıyorlar kendilerini yakasından, paçasından tutuyorlar ama çektikçe kendileri düşüyorlar.
Emin olun Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna roket atan daha mert davranmışdı.
Sen benim düşmanımsın demenin en açık hali ile gelmişti.
Ülkenin başkentinde cenaze yerinde içine sığındığı ev için “yakın” diyen zalim içindeki kötülüğü açıkça haykırmıştı.
Kılıçdaroğlu bu toprakların haznesinden süzülüp gelen bir değerdir. Deneyimli ve birikimli bir insandır. Kimin dost kimin post olduğunu bilecek kadar da bilgedir.
Ancak siyaset ve yönetim söz konusu olduğunda, ülkemizde bir insanın mezhebini mazeret gösterecek kadar alçak bir zihniyetin yaşadığını görmek üzücü bir durum. Fakat her ne yaparlarsa yapsınlar bu yürüyüşü durdurmaları mümkün değil. Nedeni çok basit eğer toplum isterse önünde hiç bir engel duramaz. Bu gerçek binlerce yıldır değişmediği gibi RTE’nin siyaset sahnesinden, tozlu tarih sahnesine transfer olacağı 2023 yılında da değişmeyecek.
O gün geldiğinde ayrımcılık tohumu ekili olanların o köhne zihniyeti, kardeşçe yaşanan bu topraklardan ayrık otu misali temizlenip atılacak.
Geleceğe inanıyoruz,
kardeşliğe inanıyoruz,
Kılıçdaroğlu’na inanıyoruz.