KAYBOLAN MESLEKLER: GENÇ BİR BIÇAK USTASI ALTUĞ BALAMUR

0
167

Gazete İçerik olarak günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan bıçak ustalığını imalatçı Altuğ Balamur ile konuştuk. Hobi olarak başladığı zanaati zamanla meslek haline dönüşen Balamur, ülkemizdeki kültür sanat faaliyetlerini değerlendirdi.

Gayet başarılı bıçaklar-baltalar vb. el aletlerini bir demir çelik ustası olarak üretiyorsunuz. Bu mesleğe nasıl girdiniz? Aile mesleği mi?

10 yıl kadar önce katıldığım bir doğa yürüyüşünde ormanda bulduğum büyük bir kemik parçasına bakıp “bundan bıçak sapı yapılır aslında” diye düşünürken başlamış bulundum. Aile mesleğim metal imalat üzerine olduğundan makine, alet-edevat konusunda pek zorlanmadım. Hobi olarak başladığım bu zanaat zamanla mesleğim haline geldi. Gerek kendi araştırmalarım, gerek ustalarımdan edindiğim bilgi doğrultusunda kendimi geliştirdim. Hala öğrenmeye devam ediyorum.

Ülkemizde el işçiliği denince akla kaybolan meslek grupları ve el sanatları geliyor. Sizin de içinde yer aldığınız demirciler, bıçak ustalığı da yok olmak üzere. Ülkedeki kaybolmaya yüz tutan meslekler ile ilgili neler söyleyebiliriz?

Maalesef ülkemizde el sanatlarına yönelik eğitim (özellikle bıçakçılık) yetersiz düzeyde. Bu yönde gençlerin teşvik edilmesi, gerekli eğitim olanaklarının sağlanması, toplumumuzda farkındalığın arttırılması ile bu sorunların çözüleceğini düşünmekteyim. Kültürümüze has kimi sanat dalları hak ettiği değeri bulamıyor. Bu zanaatlarla meşgul çok değerli ustalar maalesef geçim sıkıntısından dolayı başka iş kollarına yöneliyor.

Avrupa ile Türkiye kıyaslandığında sizler gibi yetenekli ustaların ürettiği işlerin ve emeklerin karşılığını çok daha rahat aldığını adeta değerinin bilindiğini söyleyebiliriz. Bir kıyaslama yapabilir misiniz? Ülkemiz bu konuda neden geri kalmış durumda? (Köklü el sanatları geleneği olan tarihsel bir toplulukta ‘Ahilik’ gibi örf ve adetler olmasına rağmen)

Aradaki farklılığın başlıca sebebini maddi imkanlar şeklinde sıralayabilirim. Ülkemizde tam teşekküllü bir bıçak atölyesi kurmak isteseniz ciddi bir sermaye yatırmanız gerekmekte. Ancak Avrupa ve Amerika’da, ülkemizde ulaşmanız güç olan imkanlara çok rahat erişebiliyorsunuz. Geçim sıkıntısı insanların yeni hobiler edinmesine engel teşkil ediyor. Dolayısıyla bizdeki mesleki gelişim daha yavaş ilerliyor. El sanatlarında kişisel gelişimin birinci şartı bol bol pratik yapmak. Bizim 120 liraya aldığımız zımparaya onlar birkaç dolar ödüyor. Yurt dışında çok cüzi rakamlara erişilebilen bıçak çeliklerine yüksek meblağlar ödemek durumunda kalıyoruz. Bu da insanların deneme-yanılma yapmasının, yeni şeyler keşfetmeye açık olmasının önüne geçmekte.

Sosyal medyada oldukça ilgi görüyorsunuz. Gerek yaptığınız ürünler gerekse kanalınızın sürükleyici olması açısından sosyal medyayı değerlendirebilir misiniz? Ne gibi artıları ve eksileri var?

Sosyal medyanın mesleki gelişimime katkısı olumlu yönde oldu. İnsanlardan değişik video talepleri aldıkça, daha önce hiç duymadığım bıçak çeşitleri istenildikçe ben de öğrenmeye daha açık hale geldim. Çok geceler sabahladım, bilhassa yabancı platformlarda araştırmalar yaptım. Bu sayede bazı bıçak türlerini ve materyalleri ülkemizde ilk çalışan imalatçı oldum. Çok artısını gördüm.

• Mesleğinizi sizden sonraki kuşaklara aktarmayı, kurslar ve eğitimler vermeyi düşünüyor musunuz? Bu tür teklifler geliyor mu?

Hali hazırda bir Youtube kanalım bulunmakta. Burada meraklıları için mesleğimize dair püf noktalarını paylaşmaktayım. Zaman zaman kurs açmam yönünde talepler alıyorum. Şartlar müsait olur, imkanlar da el verirse gelecekte atölye eğitimleri vermek istiyorum.

• Son olarak sizler gibi el sanatlarına ilgili insanlara neler söylemek istersiniz? Sanatlarını yaşatmak için neler yapabilirler?

El sanatlarıyla uğraşan insanlar (şayet meslek olarak yapıyorlarsa) sanatlarını yaşatmak adına satış yapmak durumundalar. Günümüzde insanların tüketim alışkanlıkları büyük oranda değişti. İnternet alışverişi yaygın hale geldi. Artık insanlar dükkan dükkan, mağaza mağaza gezmek yerine küçük bir internet aramasıyla Türkiye’nin diğer ucundan ihtiyaçlarını giderebiliyorlar. Yeni nesil sanatçılar e-ticareti büyük oranda yakaladı, ancak yaşça bizden büyük ustalarımız maalesef bu konuda sıkıntı yaşıyor. Mesleğe yeni başlayacak arkadaşlara kendilerini meslekte olduğu kadar esnaflıkta da geliştirmelerini öneririm. Ne yazık ki bu kısım daha zor.