KARMAŞIK DUYGUSAL DÜRTÜLER
Kıskançlık ve çekememezlik insan karekteriyle birebir benzeşen bir kalıp mıdır? Yoksa genlerden gelen yapılanma mı? Veya sonradan öğrenilebilirlik içsel bir çekişme olabilir mi?
Karşısındaki ile birçok benzerlik taşıdığında ya da zıttı bir durum karşısında ortaya çıkan içsel savaş…!
Hor görülen bir insanın kişiliğindeki kendince gelişen dürtüleri, karşısındaki insanda gördüğünde duyduğu haset, nefret ve çekememezlik gibi bütün duygular, ‘insan psikolojisini alaşağı eden bir durum’ değil midir? Derseniz, ne yazık ki evet diyeceğim. İçinden çıkılmaz bir düşünceyi ortaya koyar ki, o da insan üzerindeki olumsuz tabloyu gösterir. Bunun sonucunda hapsolmuş, zayıf karakterli ve kendinden şüphe duyan, özgüvensiz, karakteri bozuk insanların oluşturduğu bir kalıp ortaya dökülmüş olur.
Karakteristik özellikler her bir bireyde aynı veya ayrı benzerlikleri ortaya koysa da, bu yaşanmışlıkların ardından oluşan tabloyu değiştirmez. Bireylerin zayıf karakterli özellikler taşıdığını ve genelleme için de bunu söylemeden geçemeyeceğim.
Özgüvenimizi tazeleyelim Mark Twain’in şu sözleriyle; “Siz, başarılarınızı çekemeyenlerden uzak durun. Böyle insanlar, basittirler. Değerli ve bilinçli insanlar, başarılı kişilere sürekli destek ve yardımcı olurlar.”