İzmir’in Buca ilçesinde saat 03:29’da 4,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremde şehirde ciddi bir hasar meydana gelmedi. Bir cami minaresi ile bazı telefon ve internet hatları zarar gördü. Ancak panikle evlerinin camları ya da balkonlarından atlayanlar oldu; bu kişilerden yedisinin tedavisi sürüyor. Birinin ise durumu ağır.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, depremin ardından paylaştığı tweet’te “Güncel bilgilerimize göre can kaybı olmadı. Panik sebebiyle toplam 64 kişi etkilendi. Biri ağır yedi kişinin tedavisi sürüyor” dedi.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger “Konak’ta bir cami minaresinde hasar ve yüksekten atlama şeklinde yaralanmalar dışında herhangi bir sıkıntı olmamıştır” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de “İlk tespitlerimize göre çok büyük bir hasar yok” açıklamasını yaptı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da depremin ardından sabahın erken saatlerinde İzmir’e gitti. Yaklaşık 20 binada çatlak olduğunu söyleyen Soylu, İzmir’deki yapılaşmayla ilgili de “Bir an önce değişmesi lazım” dedi:
“Allah muhafaza eğer böyle bir yapı stokunda İzmir’de beklenen bir depremle karşılaşırsak anlaşılıyor ki daha sıkıntılı bir süreçle karşı karşıya kalabiliriz. 4,9 deprem hasar ölçüsünü değerlendirdik ama tabii 6’lık, 7’lik, 6,9’luk, 7,9’luk bir depremde bize daha büyük bir içimizi acıtacak ve ülkemizi üzecek sorunlar ve maliyetler oluşturabilir.”
Çatlaklar oluşan binalarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ekipler hasar tespit çalışmasına başladı.
Bu esnada hasar tespit çalışmaları tamamlanan internet ve telefon hatlarında yenileme çalışmaları da başladı.
İZMİR’DE yaşanan, büyük bir paniğe yol açan 4,9 şiddetindeki depremde, güncel bilgilerimize göre can kaybı olmadı. Panik sebebiyle toplam 64 kişi etkilendi. 1'i ağır 7 kişinin tedavisi sürüyor. Deprem, çevre illerde de hissedildi. Arkadaşlarımız görev başında. Çok geçmiş olsun.
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) November 4, 2022
62 artçı sarsıntı var, en yükseği 2,7 büyüklüğünde
Soylu, daha sonra İl Afet ve Koordinasyon Merkezi’ne geçti.
Burada yapılan toplantıda konuşan AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, “İzmir sınırları içerisinde 17 tanımlanmış aktif fayımız var. Şu ana kadar toplam 62 artçı sarsıntı yaşandı. Bunların içerisinde en yüksek olan artçı sarsıntının büyüklüğü 2.7” dedi:
“Özellikle depremin artçı sarsıntılarının belli bir noktada yoğunlaştığını, kümelendiğini görüyoruz. Bu da bizim hemen güneyimizde kalan Buca fayının kuzeyinde bir noktaya düşüyor. Depremin aslında bulunduğu yer, bizim 35-40 kilometre uzunluğundaki Tuzla fayının en kuzeydoğu ucuna düşüyor.
“Türkiye’de 500 civarında diri fay olarak tanımladığımız deprem üretme potansiyeline sahip fay var. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde 4.0- 4.5 büyüklüğünde bir depremin olması, son derece doğal. Bu gerçeği bilmemizde büyük yarar var dolayısıyla bu büyüklükteki bir depremden sonra panik yapmamak gerekiyor.”
Uzmanlar, İzmir bölgesindeki aktif faylara dikkat çekiyor
Depremin ardından konuşan uzmanlar, İzmir’de daha büyük depremlerin de beklendiğini; önlem alınması gerektiğini söyledi, artçı sarsıntılar konusunda da uyardı.
Prof. Dr. Orhan Tatar, “4 büyüklüğüne kadar artçı sarsıntılar gelebilir ve bu anlamda vatandaşlar dikkatli olmalı” dedi:
“İzmir’in etrafında 17-18 civarında diri fay var. Gaziemir civarından başlayıp güneye doğru Doğanbey Körfezi’ne kadar giden Tuzla Fay Hattı’nın en kuzeydoğu ucunda meydana gelen bir deprem bu. Şu anda da artçıların da tamamen bu bölgede yoğunlaştığını görüyoruz.”
Prof. Dr. Okan Tüysüz NTV canlı yayınında depremle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“İzmir içinde aktif faylar var. O faylardan biri Tuzla fayıdır. Mutlaka hazırlıklı olmalıyız. Uzun yıllar içinde depremler olmuştur, olacaktır. 2020’de olan deprem İzmir’in 70 km uzağındaydı, buna rağmen 117 cana mal olmuştu. Bu da tabi yapılaşmada yaptığımız hataların sonucu. Önümüzdeki süreçte yapılaşmaya son derece dikkat etmeli, depreme hazırlıklı olmalıyız.”
Prof. Dr. Şükrü Ersoy da, bu büyüklükteki depremlerde binaların hasar görmesinin “yapısal stok açısından hazır olunmadığı” anlamına geldiğini söyledi:
“İzmir’in her tarafında faylar var. Marmara gibi değil, çok sayıda fay var. Bu faylarda yıkıcı bir deprem meydana gelmedi ama gelmeyeceği anlamına da gelmiyor. Alüvyon zeminler depremi daha büyük hissettirir. Yapılarda hasarlara neden olabiliyor.
“Bu şiddette depremlerde binanın zarar görmesi için malzemesinin çok kötü olması gerekiyor. Bu, yapısal stok açısından çok hazır olmadığımızı gösteriyor. Bu işin şakası yok.”
KAYNAK: BBC