21.yy’da ne yazık ki hala saçımızın teli, eteğimizin boyu gericiliğin en büyük silahı. İstanbul’da bir Anadolu lisesinde üniforma yerine çarşaf giymiş öğrenci topluluğunu görünce aklıma ilk gelen Bahriye Üçok’un 1970’lerde kara çarşafa karşı verdiği savaş oldu. En büyük arzum anlaşılmasını istediğim Üçok’un ‘Şeriat Sarmalında Türkiye’ adlı kitabından alıntılar yaparak İslam’da örtünme konusunu tekrar ele almak istiyorum.
***
Hz. Muhammed’in İslamı yaymaya başladığı sıralarda kadınların giysileri geniş yenler ve açık göğüslerle bugünkü modayı yadırgatmayacak derecede dekolte görünüşteydi. Hz. Peygamber bu açıklığı yasakladı; çünkü Kuran’ın El-Ahzab suresinin 59. Ayetinde sokağa çıkarken kadınların cilbab (çarşaf) ile örtünmeleri tavsiye ediliyordu. Bu onların cariyelerden ayrılmasını ve böylece çapkın erkeklerin eziyet ve sarkıntılıklarından koruyacağı biçiminde açıklanmıştır.
Şeriat Sarmalında Türkiye- 07.05.1972
***
Ama bu zorunluluk hür kadınlar içindi. Köle kadınlar böyle örtünmeyerek hür kadınlardan ayrılmaktaydılar. Köle kadınlar her zaman için erkeklerin el ve dil ile yaptıkları sarkıntılıklara uğramaktaydılar. Ahzap suresinin 59. Ayetiyle kadınlar neden toplum dışına itilmiş sosyal yaşama ortak edilmiştir? Bunu 1400 yıl önceki çöl Araplarının kadın hakkındaki anlayış ve davranışlarında görmek mümkündür. Gerçekten de ancak çok sıkın örtüler altında kadının sokağa çıkmasına izin veren ilahi emir de bunu açıklıyor, ‘Bu onların tanınmamalarını ve incitilmemelerini sağlar.’ Denilmekle örtünün saldırgan erkeklere karşı bir araç olduğu belirtilmiştir.
Şeriat Sarmalında Türkiye- 07.12.1981
***
Artık toplumda yadırganmayacak bir biçimde görev yapan kadın köle izlenimi bıraktığı için erkeğin saldırısına uğramak gibi bir durumla karşılaşmayacağı için ayetle belirlenen biçimde örtünmesine de gerek kalmadı. Allah bütün bu koşulları niçin bildirmiştir? Kadınların iffetlerini koruyabilmeleri için değil mi? İffeti çarşaf altında değil de açık yüz, açık başla, hem de en saygıya layık bir biçimde koruyan bugünün Müslüman kadını erkeğin saldırısına değil, saygısına muhatap olmakta ise, Allah’ın emri yerini bulmuş olmaz mı?
Şeriat Sarmalında Türkiye- 07.12.1981