HDP KAPANIRSA NE OLUR?
Hiç birşey olmaz.
En azından iktidar partisi için olumlu hiç bir değişiklik getirmez.
İlk seçimde gidecek olan bir partinin ve liderinin siyaset siciline bir kara daha çalınmış olur.
İlk başta Türkiye’deki her kesime dağıttığı mavi boncukların aslında hiç de hayra alamet olmadığı artık netleşmiş olur.
Açılım, yaklaşım- barışım gibi oldukça şaşalı ve umut yüklü sözcüklerin sadece laftan ibaret olduğu ortaya çıkar.
Siyasal islamın tüm dünyada kazanmak için her yolu mübah gören, takiyye ve riyayı sonuna kadar kullanan, hedef ve amaçlarına ulaşmak için gömlek değiştirmekten tereddüt etmeyen zehirlenmiş bir anlayış olduğu sonucunu gözle önüne serer.
Bu coğrafyada bu anlayışa aldanan herkes görüş ve düşüncesi, etnisitesi, ırkı ve hatta inancı ne olursa olsun hüsrana uğramak mecburiyetinde olduğu gerçeği kesinleşir.
O nedenledir ki HDP’nin kapatılması demokrasi havarisi kesilip ülkenin üzerine karabulut gibi çökenlerin son çırpınışlarıdır.
Geçmişte hem iktidar partileri hem de Muhalefet partileri birçok defa kapatıldı. HDP’nin öncülleri ise bu kapatılmalardan en fazla nasibini alan partiler oldular.
Peki tüm bu çabaların sonucu ne oldu?
Kürt hareketi daha da siyasallaştı, daha da örgütlendi ve Demirtaş gibi toplumca kabul gören liderler sayesinde geçmişe oranlar daha fazla “Türkiye” diyebilen bir siyaset hareketi haline geldi.
Mağdur olmanın verdiği her türlü avantajla barajı tek başına geçmekle kalmadı ülkenin kritik siyaset aktörü haline geldi.
Kimin sayesinde?
Bu zamana kadar siyaseti ve düşünceyi zorbalıkla bastırmak anlayışının garabeti sayesinde.
Kılıçdaroğlu’nun vurguladığı bir noktaya değinmemek olmaz; kötü yönetilen bir partiyi zaten millet sandığa gömer. Bırakın milletin iradesi kararını versin. Ancak siz kapatmaya çalışırsanız, ülkeyi geçmişin karanlığına gömersiniz.
İktidar açısından durum böyle. Peki muhalefet açısından ne olur?
HDP zaten kurmuş olduğu alternatif partisi ile yoluna devam eder. Hatta belki kendi kendini fesh ederek davanın kendiliğinden düşmesini sağlayarak iktidar kanadına bir de gol atabilir. Tüm ülkede bir defa daha haksızlığa uğrayan bir parti olarak seçmenini konsolide eder. Yetmedi üstüne yasaklanan siyasetçilerinin yerine mecburen yenilerini koyacağı için yeni siyaset figürleri eskilerinin yerini alır. Kısacası HDP belki de kendisi çabalasa yaratamayacağı faydayı son derece gereksiz bir dava sayesinde elde etmiş olur.
Bu kargaşadan kaçmak isteyen Kürt seçmen en kötü olasılıkta CHP, DEVA, SAADET ve Gelecek partilerine dağılır. Buradan AKP – MHP koalisyonu yine eli boş döner. Kısacası HDP kapatılırsa ne olur?
AKP hem gitmiş hem de arkasında daha güçlü ve kenetlenmiş bir muhalefet ve Kürt hareketi bırakmış olur.