reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam
Gülsün Soydemir TÜM YAZILARI

GÖRÜNÜRDE OLMASAYDI ANLAMAZDIM

Yayınlanma Tarihi : Google News
GÖRÜNÜRDE OLMASAYDI ANLAMAZDIM
reklam

Hiç olmadık bir sesle, günün herhangi bir saat diliminde uyandınız mı hiç istemsizce?
Ya da sabahın ilk saatlerinde, uykulu gözlerle uyandırıldınız mı?
Pencerenin açık olduğu kısmına yakın, yatağın baş köşesinde yatmakta olduğum uyku sersemi bir halde uyanıverdim.
Konuşan sese istemsiz kulak kabarttım.
Neydi bu ya da kim?
Konuşması pek anlaşılır bir dil değil.
Çocuk desem değil, erkek de değil. Ya kadın, hiç değil.
Hepsi mi demeli?
Bütün sesleri ve şiveleri bir vücutta barındıran ne olabilirdi ki bilemedim.
Sanki kayda alınmış birçok ses gibi.
Tek bir yönden gelen ses kime aitti?
Neydi, neciydi?
Uykuluyum ama merakla uykunun gelgitlerinde yine de dinlemedeyim.
Dışardaki ses bazen küfür ediyor,
aynı nakaratı tekrarlıyor.
Bazense şarkının bir mısrasını söylüyor, hemen arkasından ıslık çalıp tekrar küfür ediyor. Aptal-salak gibi en hafifinden.
Çok sonraları bunun ne olduğu fikri bende ağır bastı.
Ve uykulu yatağımdan kalkıp pencereme doğru ilerledim.
Çam ağacının dalları arasında saklanmış, gökyüzü tonlarındaki bulutla uyumlu Muhabbet kuşunu büyük uğraşlardan sonra nihayet seçebildim.
Dalların arasından o da beni izliyormuş meğer.
Muhabbet kuşu bana, ben ona
şaşkınlıkla bakakaldık bir süre.
Sonrasında sevinçle cama doğru yeltenip ardından hafifçe ona seslendim.
Karşılık vermedi önce.
Sonra o bildiği ve ezbere tekrarladığı kelimeleri bir bir sıraladı…
Kendimce onu cama yaklaştırıp sonrasında içeri almaktı niyetim.
Belli ki yabancılık çekmiyordu, insanlara alışık ev kuşuydu.
Bir hayli uğraş verdikten sonra yavaştan sokulmaya başladı.
Ağacın önce en tepesinden aşağı dala indi.
Adeta seke seke iniyordu sonra ağacın orta kısmına geldi.
Ve birden cam kenarına kondu.
O benden korkmamak için bense onu korkutmamak için öylece sabit kalakaldım.
İlk hareketin kuştan gelmesini bekledim. Korkudan hareket etmiyordum.
Oysaki ben yiyecek ve su vermek istedim. Kalsın ve bana alışsın, hiç gitmesin istedim.
Öylesine güzeldi ki kaçıp gitmesinden endişeliydim.
Birkaç dakikanın ardından ani kanat çarpmasıyla uçup gitti.
Dönüp arkasına bile bakmadı.
Oysaki bir an umutlanmış, içeri gireceğini sanmıştım.
Benden mi korktu?
Ürkmüştü besbelli.
Ya da odayı beğenmemiş olmalıydı diye düşündüm.
Belki de yaşadığı yerin olmadığını fark etti.
Telaşlı, sanki kendi evine onu sevenlerine bir an önce varmak istercesine uçup gitti.
Bense arkasından hayal kırıklığı ve hüzünle bakakaldım.

reklam