GAZETECİ, MEDYATİK ŞOVMENLER,
Ey aydın ve ileri görüşlüler,
Ey medyatik olup, sosyalist görünen gazeteciler. Tırnak içinde ‘Kendini öyle gören yeni yetmeler…’
Sizler, önce hak, hukuk, adalet diyerek yıllar öncesinde işlenen faili meçhul cinayetleri,
üstü kapanmış ve zaman aşımına uğramış davaları boş yere açıp durmayınız.
‘Neden kazanılamadı seçimler?’ sorusuna odaklanın.
İsteriz ki, nerede hata yapılmış ya da yetersiz kalınanın üstüne üstüne gideceğinize, bir durup düşünün.
Zaten Millet İttifakı’ndaki hükümet kurulmuş olsaydı hepsinin hesabi sorulacaktı. Şimdi sizler kalkmış hala neyin hesabını yapıyorsunuz?
2023 yılı seçimlerinin mağlubiyetini sorgulayıp istikrarlı bir şekilde takip etmek yerine,
altta kalan kabuklaşmış yaraları kaşıyorsunuz boş yere.
Nedenli nedensiz sorgulanması gereken onlarca usulsüzlükler varken.
Asıl sizlerin izlediği şuursuz ve bilinç dışı haber tartışmalarınızın hiçbiri günümüze fayda sağlamayacağı aşikârdır.
Sizlerin yapay gündemler oluşturmak gibi rolünüzü inadına oynuyor oluşunuz, buna istinaden gerçeklikten çok uzak, yapay gündeme dair diretmelerinize bir anlam veremiyorum.
(Ben bir insan olarak baydım. Açık söylemek gerekirse)
Yazar, çizer, düşünür olarak da farklı algılarım. Bunu sizlerin hükümete yaranmak, ekmeğine yağ sürmek olarak görürüm. Eminim ki her insan da böyle, benim gibi düşünmekte.
Tabiri caizse bu da dehşet verici bir durumdur.
Türkiye’nin gelinen son noktasında, eski yönetim yeni yönetime geçip el değiştirdiğinde anladım ki çok geçtir. “Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir” savını güncellemekten geri durmam.
Hayat pahalılığının fakirin en fakir, zenginin en zengin olduğu, emeklinin bir an önce ölmesi gerektiği, yetersiz beslenen çocukların ise gerizekalı olduğu bir ülke.
Aslında tam da istedikleri buyken ve bunu çok da güzel kılıfına uydurarak başarmış olmalarıdır.
Asıl bizi sarsan kendimize sonsuz güvenimiz ve bize bir şey olmaz düşüncemizden olmuştur.
Biz sıradan vatandaşa yansıyan kötü reçete ise ruhuna zarar, sağlığına zarar ve cebine zarardır.
Bizler, halk olarak geçmiş dönemden bildiğimiz kötü yönetimin resmen kucağına düşmüş olduk.
Sizler medyatikler, özellikle değinmeniz gereken ekonomik krizden, bu çıkmazdan nasıl kurtulup ne gibi bir çıkar bir yol izlemelerini sağlamak yerine, geçmiş olayları dallandırıp budaklandırıp anlatmalarınızdan gerildik.
Öncellikle sizlerin de gayet iyi bildiği gibi, yıllardır günümüz AKP’si, bir(çaput) başörtüsü yüzünden insanların beynine bunları kazıyarak gündemde kalmayı başarmıştır.
Müslüman ülkesinde salyangoz satılmaz. Bu bilinçle hareket etmeli ve siyaseti halkın şuuruna, duruşuna göre yol izlemeliydiniz.
Şimdiki eski yönetim yenilenmemiş olabilirdi.
Kimsenin kimseye hakkı geçmezdi. Hepsinden öte, insanların da artık dayanma ve sabır gösterecek durumu da gücü de kalmamıştır.
Sersefil durumda ve dayanacak hali kalmayan halkın ne yazık ki saygı, nezaket, sağduyu ve kural tanımazlığı had safhaya eriştiğinde, bu tutum ve davranışı sergilemekten geri durmayacaklardır.
Şu yaşam şartlarında yaşayanlar ise bu durumu hak etmediklerinde her şeyi söyleme insiyatifine sahip savunanlar olacaktır.
Artık eski yaşam şartlarındaki insanların o mütevazi çizgisinden çok uzaklaşmış oldukları, göreceli bir kavram olduğudur.
Bıçak kemiğe dayandı, gidişatımız hiç iç açıcı görünmüyor…
Böylece bu savı onaylamak gerek. Güç de olsa gerçek budur ve olaylara birebir yansıması da kesin ve nettir.