Ramazan ayı’ nın bir TV program havasını ya da dizilerden esintiler yaşatacağını söyleseler inanmazdım. Yaşayıp görene kadar…
11 Ayın Sultanı olarak adlandırdığımız Ramazan ayının sonlarına yaklaşıyoruz. Taht mücadelesinde her zaman başımızın tacı olan ve tv karşısında duyduklarımızla renkli anlar biriktirmemize sebep olan Sebeb-i Sultan’ ın tahtı bu sene sallantıda. Batı’ ya olan özentimizde bir türlü dikiş tutturamadığımızdan mı nedir bu seferde açlık oyunlarına merak salmışız. Dini gerekliliklerin yanı sıra, gün boyu aç kalmanın vücuda faydaları bilimsel olarak ispatlandı ama birçok konuda olduğu gibi bu konuda da abarttık biz olayı ve ülkecek mecburi oruca girdik. Avantaj olarak bakabileceğimiz şey ise; bu ayda niyet ediyor olmamız.
Ramazan ayının bir diğer amacı da insanları anlamaktır:
Anlayış 1 : Ben de sendenim!
Bizi yoğun empatiye yönlendiren bu ayda gündeme baktığımızda da etkilerini görüyoruz. Yer sofrasında oturmayı halkla bir olarak gören bazı fazlaca göz önünde bulunan insanlar, (evlerindeki masaya otursalar halktan uzak imaj çizerler çünkü, empat görünmek için yer sofrası ve eğer biraz fazla düşürlerse sini )
Anlayış 2 : Def’ le densizler derhal def edile!
Sahur yemeklerinde verilen ziyafetler, (defsiz asla! Farklı dillerde söylenen ilahilerle Allah’a her dilde yaklaşıyorlar) cami bahçelerinde yapılan iftarlar (simite verdiğiniz paranın çılgınlık olduğunu düşünüyorsanız siz bir de döner deneyin, belki ayranın son yudumuyla dönerin son lokmasını denk getirebilirseniz ekstra sevap bile kazanabilirsiniz).
Anlayış 3 : Ne kadar empatsın!?
Bu empatiyi her kesimden insanın benimsemesi önemli elbette ama iş muhalif olmaya gelince insan biraz daha ciddiyet ve geçerli eylem arıyor. Okullarda zorba sınıf başkanını görevden düşürmek için kokulu silgisini saklamak çözüm değilken, “senin yönetim tarzın yanlış” ı demek için 4 milyonun arasına katılmak nedir? Sizi anlıyorum mesajı mı, (ah bir empat daha) yoksa sınıf başkanına tepki mi? Kokulu silgisi çalınan sınıf başkanı bunu umursar mı? Hiç sanmıyorum. Kırtasiyeye gidip yeni bir tane alır. Kalıcı çözümler ve gerçek tepkiler verilmediği sürece hayatın her alanında yönetimde olan insanlar yaptıklarını yapmaya devam edeceklerdir. Nezaketten yoksun birine kibar davranarak nezaketi anlatamazsınız, kalıcı çözümlere ve cezai yaptırımlara ihtiyacınız vardır.
Oruç tutmuyor (tutamıyor) musunuz? Tutmayın! Birinin duygularını anlamak mı istiyorsunuz? Yakın çevrenizle başlayın. ( en yakınınız aynadakidir unutmayın!) Empati mi kurmak istiyorsunuz? Üzgünüm ama bu duygusal gelişim sürecidir ve zaman alır seanslarla desteklenmelidir. (seans bilgisi ve kalıcı çözümler için: @quantumbireyseldonusum ) Sizin anlayacağınız yer sofrasıyla olmaz o iş. Demem o ki eğer empati kuramıyorsanız, kurmayın! Çünkü diğer türlü antipatik oluyorsunuz. “-mış gibi” yapmayın ki size sempati duysunlar.
Sevgiyle kalın, bir de elektrik faturası ödenmiş evlerde!
Yazardan Tavsiyeler :
Bundan sonra her gece niyet ederek yatalım, sevap hanemize şifa niyetine…
Evinizde ışık yoksa, kalbinize bakın. Niyet ettikten sonra ELBETTE !
Cebinize bakın, faturayı ödeyecek paranız mı ? O zaman geçmişte yaptığınız yanlış seçimlere bakın. Buldunuz mu? Şimdi bu deneyim sizi epey bir ışıtır.