Ne hırsı geçer, ne emeli biter, ne arzuları söner.
Sahip olduklarını hiç görmez, nimetlerinin kadrini bilmez, hep daha fazlasını ister dünyaları versen ona yetmez.
Çocukken usanır büyümek ister, büyünce de çocukluğuna hasret çeker.
Mal mülk, şan, şöhret uğruna sıhhatini kaybeder, sonunda sağlığını kazanmak için ne elde ettiyse uğrunda sarf eder.
Yarin başıma ne gelecek kim bilir? Endişesiyle elindeki nimeti, zamanı boşu boşuna heba eder.
Sorumsuzca ve ahmakça yaşadığı hayatta hiç bir zevki kaçırmak istemez .
Sahip olduklarını heba eder, harcar da bütün bunları kendisine verenin kim olduğunu unutur.
Nankörlük eder ömür böyle geçer gider, her günü bir birine benzer. Taki gün gelip, kapı çalınır. Ölüm hayattan payını almaya gelinceye kadar dır. Lezzetler ve zevkler son bulmaya başlar, heyecan biter, takat kesilir işlenen günahların ağırlığı ile insan iki büklüm olur.
Ne guzel demiş şair “Baki kalan, bu kubbede bir hoş seda imiş.”
Ölümü, ölüleri görür , hastaları. Yatağa bağlanmışları görür de hiç ibret almaz, hele üzerime hiç alınmaz.
İnsan eninde sonunda yaptığını bulur. Hiç kimsenin yaptığı yanına kalmaz. İlahi kader zira insan ektiğini biçer. Hayat bir şekilde öcünü alır. Geriye sadece iyi niyet kalır.
Ben bir garip zerreyim kimseye etmem zarar. Unutulmamalıdır ki bu alemin sırların sahibi var.
Şu alemdeki en büyük gerçek herkes bir gün ölecek kimsenin hakkı kimsede kalmayacak.
Kul hakkı sahibi helal etmedikçe kişinin üzerinden kalmayacaktır.
Öyle zamanlardan geçiyoruz ki corona virüs ten Ülkemizde resmi rakamlara göre her gün üç yüz insan hakkın rahmetine kavuşuyor.
Artık güvenli alan yok virüsün sınırı yok!
İnsanlıģın çıkış yolu dayanışma, paylaşma, merhamet, ve vicdan .
Herkes iyi olsun ki vicdanlar azap çekmesin. Selamlar