Siyaset Matematiği
Hemen bir siyaset formülü ile başlayalım. Çoğu zaman siyaset matematiğinin farklı çalıştığı söylenir.
İyi parti’nin Meral Akşener’in sabote etme operasyonu sonucu 6’lı Masadan çekilmesiyle masa 5 Partinin katılımıyla devam ediyor.
Masa’nın şimdiki durumu 6-1=5 değil 6-1=7 sonucuyla devam etmesi daha olası. Neden mi?
Herşeyden önce son bir senedir Sarayla yoğun temas halinde olan bir figür masadan ayrılmış oldu. Bu Kılıçdaroğlu’nun elini rahatlatır bu bir.
İkincisi Akşener’in zorlama biçimde kurduğu ve çatısı akan partisinin yaklaşık %10 civarlarında oyunun en az % 7’si mutlak saray karşıtlığı dolayısıyla Masanın adayına oy verir bu iki.
Akşener’in giderken tekme atarcasına konuşma yapması ve Kılıçdaroğlu için oldukça vefalı, minnettar demeçlerine ters yönde hareket etmesi Bay Kemal’i halkın gözünde mazlum yapar bu da üç.
Kısacası masanın kaybettiği matematiksel puan seçimi etkileyecek bir puan olmaz.
Kılıçdaroğlu’nun bu eşiği son iki senedir geçtiğini rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Nitekim anket sonuçlarına yansıyan durum bu.
Önce imza atan sonra yan çizen Akşener’in etik dışı biçimde CHP’li iki belediye başkanını da (İmamoğlu ve Yavaş) adaylığa çağırması sadece karşı cepheden değil tüm toplum tarafından hem garipsendi hem de ayıplandı.
Belediye başkanlarının bu ahlaksız teklifi reddetmeleri de Kılıçdaroğlu’nun liderlik karnesine artı yazdı. Bu kadar net.
Öte yandan milliyetçi damarı çok kuvvetli bir oyuncunun sahneden çekilmesi Kılıçdaroğlu ve bileşenlerin sol siyasete daha rahat yaklaşmalarına neden oldu.
Bunun belirtileri Akşener’in uzaklaşmasının aynı günü CHP’nin TİP ve SOL PARTİ temasları ile de görüldü.
Olumlu taraf buna masada itiraz edebilecek ve oyunbozanlık yapabilecek kimse kalmamış olmasıydı.
Özet olarak Meral Akşener gibi siyaseten deneyimli ancak liderlik açısından zayıf bir siyasetçinin elinde tutmaya çalıştığı seçmen kitlesinin serbestleşmesi Cumhurbaşkanlığı seçimi için Kılıçdaroğlu’nun avantajına oldu.
Bundan sonra ne olur?
Çok basit. Öncelikle İyi Parti ilk turda aday çıkartmak zorunda kalır. İlk turda alacağı %5 oy ile tarih sahnesinden silinmesi çok muhtemeldir.
İyi Parti’nin boşluğu yeni liderini seçen (Muhtemelen Sinan Oğan) MHP tarafından içselleştirilebilir. RTE sonrası AKP dağılma sürecine girer. Yeni bir AKP liderliği ortaya çıkar. Muhtemelen Hulusi Akar milliyetçi damara oturan muhafazakar partinin yeni lideri olur.
Yok eğer, Erdoğan kontrolü bırakmak istemezse bir süredir hazırlanan damat Bayraktar’ı sahaya sürebilir. Bunlar seçim sonrası siyaset düzlemindeki olasıklar.
Seçime dönersek; Kılıçdaroğlu ilk turda aday olarak HDP ve Sol tarafından desteklenir. Kılıçdaroğlu, RTE, Akşener veya İP Adayı ilk üç sırayı alır ve seçim muhtemelen ikinci tura kalabilir.
İkinci tura kalması durumunda ise halkın RTE’yi tekrar seçerek ülkenin önümüzdeki yüzyılını da felakete sürüklemesi bunca kriz ve felaketten sonra olası görünmüyor. Eli sağ siyasetten bir nebze de olsa arınmış Bay Kemal ülkeyi sosyal demokrat, özgürlükçü, parlementer bir sisteme doğru çeker.
Sözün özü karamsarlığa hiç gerek yok. Ümidi kaybetmeden mücadele etmeye devam edilmelidir. Ülkenin kişilerin değil gelecek kuşakların emaneti olduğunu unutmadan birlikte yürümek zorundayız.
Kafasında soru işareti olanlara ve Kılıçdaroğlu Gelirse Ne Yapar ki? Diye düşünenlere aşağıdaki linkte yer alan yazılarımı okumalarını tavsiye ederim…