AKP birşeyi gayet iyi ve ustaca yaptı o da ülkeyi kutuplaştırmak.
Bu konuda inanılmaz maharetli davrandılar.
Konu ne olursa olsun ellerinde ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı bir alet varmışcasına toplumu böldüler ve ayırdılar.
İlk geldiklerinde liberalleri-sağcılardan, dincileri inançlılardan, solcuları laiklerden, Kürtleri tam ortadan, Alevilerin bir kısmını “yol”dan, sermayedarları vefadan, askerleri ülkenin kurucu iradesinden, çiftçiyi ekip biçmekten, üreticiyi üretmekten ayırdılar.
Ayırırken ne yoruldular ne de çeyrek asra yaklaşan yönetimlerinde bir an olsun ara verdiler.
Peki geriye ne kaldı? Onlardan olan ve onlardan olmayan. Bu öylesine bıçak keskinliğinde bir ayrışma oldu ki en nihayetinde artık geri dönülemez bir aşamaya geldi.
Peki burada soru şu: Ayrılanın hiç mi suçu yok? Olmaz mı? Elbette ki var.
Yaşanılan onca sıkıntıya rağmen ilkelerinden , ideallerinden ve inançlarından asla ayrılmayanları, bu uğurda bedel ödeyenleri gördükçe ve hatta daha da kenetlendiklerine şahit oldukça, direnmenin ve teslim olmayana hakkının takdim edilmesi gerektiği inkar edilemez.
Kanıp gidene, işbirliği yapana ve sistemi el birliği ile çürütenlere de sormak hakkını saklı tutabilmek gerek. Çünkü her ne niyetle olsun sonuç ortada. Bu sonucun vebali büyük.
Direnme noktalarına gelecek olursak.
Her geçen gün ülkenin vicdanlı sesleri daha da yükseliyor. En son örnek ise Saadet Partisinin duayeni ve eski genel başkanlarından bir tanesi olan Mustafa Kamalak oldu.
Basına verdiği ilk demeçte isim vermeden AKP ile yapılabilecek iktidarın büyük vebal taşıdığını belirtip buna ortak olmanın sıkıntılı olabileceğini belirmişti. Ancak sonrasında siyasal islam cenahından üzerine yoğun biçimde baskı/saldırı gelen Kamalak yüreklere su serpen bir başka açıklama ile bu sefer iktidar partisinin ismini vererek “AKP ile” asla koalisyon ve ittifak yapılmaması gerektiğinin altını daha kalınca çizdi. Buna gerekçe olarak da AKP’nin ülkeyi kutuplaştırmasını örnek gösterdi.
Buradan bir defa daha anlıyoruz ki ülkenin aydın insanları ister inançlı kesimden ister soldan isterse de Cumhuriyet hassasiyetleri olan kesimden olsun ülkeyi bu çıkmazdan, yeni vesayetten kurtaracak kararlılığa ve vicdana sahipler.