BİR GÜN DEĞİL, HER GÜN ÇOCUKLAR!

0
202

Küresel anlamda son yılların en büyük insani krizini yaşıyoruz. En ağır bedeli ödeyenler ise ne yazık ki çocuklar oluyor. Savaş mağduru çocuklar, mülteci çocuklar, çocuk işçiliği ve aşırı yoksullukla başa çıkmak zorunda bırakılarak en ağır yükleri çocuklara yüklüyoruz. Öyle ki yaşamları, sağlık durumları ve eğitim hayatları büyük bir tehditle karşı karşıya kalıyor.

20 Kasım Dünya Çocuk Günü öncesinde Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), “ Reddedilen Haklar: Ayrımcılığın Çocuklar Üzerindeki Etkisi” adlı yeni bir rapor yayınladı.

UNICEF Türkiye, çocuklara yönelik etnik köken, dil ve dine dayalı ırkçılık ve ayrımcılığın dünyanın birçok bölgesinde yaygınlaştığının ortaya konduğu rapora dair yazılı bir açıklamada bulundu.

Buna göre, raporun ırkçılık ve ayrımcılığın çocukları eğitim, sağlık, doğum kaydı ve adalet sistemine adil ve eşit erişim gibi konularda nasıl etkilendiği belirtildi. Azınlık ve etnik gruplar arasındaki eşitsizliklere de dikkat çekerek, 22 ülkeye ilişkin analizlere yer veriyor.

Rapora göre, “etnik, dilsel ve dini gruplardan gelen ve dışlanan çocuklar, okuma becerilerinde akranlarının çok gerisinde kalıyor. En avantajlı gruptan 7-14 yaşındaki öğrencilerin temel okuma becerilerine sahip olma olasılığı, en az avantajlı gruptan ortalama iki kat daha fazla” ifadeleri kullanılıyor.

“AYRIMCILIK VE DIŞLANMA, NESİLLER ARASI YOKSUNLUK VE YOKSULLUĞU DERİNLEŞTİRİYOR”

Raporda, temel haklara erişim açısından ön koşul olan doğum kayıt oranlarıyla ilgili veriler de bulunuyor. Farklı dini ve etnik gruplardan çocuklar arasında önemli farklılıklar var. Örneğin, Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti’nde, Mon-Kemer etnik grubunda 5 yaş altı çocukların yüzde 59’unun doğum kaydı yapılırken, bu oran Lao-Tai etnik grubunda yüzde 80 oranında seyrediyor.

Ayrımcılık ve dışlanma, nesiller arası yoksunluğu ve yoksulluğu derinleştiriyor.
Çocuklar için sağlık, beslenme ve öğrenme kazanımlarındaki sonuçlar daha da kötüleşiyor. Bu durum, hapis cezası ve gebelik oranlarını arttırarak ileride düşük istihdam ve kazanç sorunlarına yol açıyor.

Covid-19 salgını dünya genelinde bir çok sorunu da açığa çıkarttı. Fakat iklim değişikliği ve çatışmaların da etkisiyle birçok ülke eşitsizlikleri çıkarmaya devam ediyor. Rapor, milyonlarca çocuğun ayrımcılık ve dışlanması konusunda uzun süredir devam ettiğini, aynı zamanda aşılama, su ve sanitasyon hizmetlerine ve adalet sistemine adil erişimi ortaya koyuyor.

“ABD’DE SİYAHİ ÇOCUKLARIN OKULDAKİ SORUNLARDAN ÖTÜRÜ TUTUKLANMA OLASILIĞI, BEYAZ ÇOCUKLARDAN FAZLA”

Rapora göre, örneğin ABD’deki disiplin politikalarında siyahi çocukların okuldan uzaklaştırma alma olasılığı, beyaz çocuklara göre iki kattan fazla.

Ayrıca çocukların ve gençlerin günlük yaşamlarında ayrımcılığım yükünü nasıl hissettiklerini vurguluyor. 407 binden fazla yanıt içeren yeni bir U-Rapor anketi, çocukların ve gençlerin neredeyse üçte ikisinin çevrelerinde ayrımcılığın yaygın olduğunu gösteriyor. Ankete göre, katılımcıların yaklaşık yarısı da ayrımcılığın hayatlarını veya tanıdıklarının hayatlarını önemli ölçüde etkilediği kanaatinde.

RUSSELL: KİM OLURSA OLSUN, NEREDEN GELİRSE GELSİN, HER ÇOCUĞUN HAKKINI KORUMALIYIZ

UNICEF Genel Direktörü Catrine Russell’ın rapora ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

“Toplumlardaki ırkçılık ve ayrımcılık, çocukları ömür boyu sürebilecek yoksunluk ve dışlanma riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu durum hepimizi üzüyor. Kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, her çocuğun haklarını korumalıyız çünkü bu, herkes için daha barışçıl, müreffeh ve adil bir dünya inşa etmenin en kesin yoludur” ifadeleri ile değerlendirdi.

Russell “Sadece Dünya Çocuk Günü’nde değil her gün, her çocuğun hayata katılma, korunma ve tam potansiyeline ulaşmak için eşit şansa sahip olma hakkı vardır. Hepimiz, kendi ülkelerimizde, toplumlarımızda, okullarımızda, evlerimizde ve kalplerimizde çocuklara yönelik ayrımcılıkla mücadele etme gücüne sahibiz. Bu gücü kullanmamız gerek” dedi.

***

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ

Bir diğer rapora göre, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNICEF’in 12 Haziran Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü öncesinde, “Çocuk İşçiliği: 2020 Küresel Tahminler, Eğilimler ve Önümüzdeki Yol”adlı raporda, çocuk işçi olarak çalışan çocukların sayısı 8,4milyon artarak dünya genelinde 160 milyona yükseldi; Covid-19 salgının etkileriyle milyonlarca çocuğun risk altında olduğu belirtildi.

Örneğin, Sahraaltı Afrika’da nüfus artışı, krizler, aşırı yoksulluk ve sosyal korumanın yetersiz kalması son 4 yılda 16,6 milyon çocuk daha çocuk işçi olarak çalışmaya başladı.

2016’dan beri bu konuda gelişmelerin yaşandığı Asya, Pasifik, Latin Amerika ve Karayipler gibi bölgelerde bile kaydedilen gelişmeler salgın nedeniyle risk altında.

Rapora göre, çocuk işçiliğinin sona erdirilmesine yönelik ilerlemenin 20 yıldır ilk kez durduğu, 2000-2016 yılları arası çocuk işçilerin sayısında 94 milyonluk azalmayla sağlanan düşüş eğilimini tersine çevirdiği konusunda uyarılar bulunuyor.

Rapor, dünyadaki çocuk işçi sayısının yarısından fazlasını oluşturan 5-11 yaşlarındaki çocuk işçilerin sayısında önemli artış olduğuna dikkat çekildi. Çocukların sağlığına, güvenliğine veya ahlakına zarar verebilecek tehlikeli işlerde çalışan 5-17 yaşlarındaki çocukların sayısı ise 2016 yılından bu yana 6,5 milyon artarak 78 milyona yükseldiğini gözler önüne seriyor.

Raporda, küresel salgın sonucu 2022 yılının sonuna kadar dünya genelinde 9 milyon çocuğun daha çocuk işçiliğine sürükleneceğini, bir simülasyon modeline göre, eğer çocuklar sosyal koruma kapsamına erişemezse bu sayının 46 milyona yükselebileceği belirtiliyor.

Raporda yer alan temel bulgular şu şekilde:

* Çocuk işçilerin yüzde 70’i (112 milyon) tarım sektöründe, yüzde 20’si (31,4 milyon) hizmet sektöründe, yüzde 10’u (16,5 milyon) ise sanayide yer alıyor.

* Çocuk işçi olarak çalışan 5 ile 11 yaş arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 28’i, 12 ile 14 yaş arasındaki çocukların ise yüzde 35’i eğitim dışında kalıyor.

* Çocuk işçiliği, her yaştaki erkek çocukları arasında kız çocuklarından daha yaygın görülüyor. Haftada en az 21 saat yapılan ev işleri hesaba katıldığında ise, çocuk işçiliğinde görülen cinsiyete dayalı fark azalıyor.

* Kırsal alanlarda çocuk işçiliğinin görülme sıklığı (yüzde 14), kentsel alanlardakinden (yüzde 5) neredeyse üç kat daha yüksek.

Çocuk işçiliğinde görülen artışı tersine çevirmek için ILO ve UNICEF şu çağrılarda bulunuyor:

* Evrensel çocuk yardımı da dahil olmak üzere, herkes için yeterli sosyal koruma.

* Kaliteli eğitime ve COVID-19 öncesinde de eğitimden mahrum olan çocuklar da dahil, tüm çocukların okula geri dönmesine yönelik daha fazla para harcanması.

* Aileler, aile gelirine katkıda bulunması için çocuklarının yardımına başvurmak zorunda kalmasın diye yetişkinler için insana yakışır işlerin teşvik edilmesi

* Çocuk işçiliğini etkileyen, zararlı toplumsal cinsiyet normlarının yok edilmesi ve ayrımcılığa son verilmesi.

* Çocuk koruma sistemleri, kırsal kalkınma, kırsal kamu hizmetleri, altyapı ve geçim imkanlarına yönelik yatırımlar yapılması.

***

ILO raporuna göre, 2021 yılında dünyada çocuk işçi sayısının 160 milyon olduğu ve her on çocuktan birinin çocuk işçi olarak çalıştığı açıklandı. HDP Çocuk Komisyonu, Türkiye’de bu oranın 2 milyon olduğunu belirtirken, TÜİK verilerine göre, 720 bin çocuk işçi bulunuyor. İSİG raporuna göre ise son on yılda 616 çocuk işçi çalışırken yaşamını kaybetti.

UNICEF’in çalışmaları doğrultusunda, Türkiye’de çoğu Suriyeli olmak üzere yaklaşık 1.74 milyon çocuk bulunuyor. 2019 itibarıyla okula kayıtlı olan 680 bin çocuk, yaklaşık 400 bin çocuk da okul dışında kalıyor.

HER ÇOCUK EŞİT HAK VE ÖZGÜRLÜĞÜ HAK EDİYOR!

Araştırmalar çok acı bir gerçeği yüzümüze çarpıyor. Küresel ve Türkiye bazındaki oranlarına baktığımızda, milyonlarca mağdur çocuğun dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin çocuk haklarını gasp etmek yerine, eşit yaşam koşullarının sağlanması ve çocuk haklarının korunması büyük öneme arz ediyor. Her çocuk eşit derecede hak ve özgürlüğü hak ediyor. En güzel çağlarını, çocukluklarını ellerinden almayalım. 20 Kasım Dünya Çocuk Günü’nde bir gün değil, her günü çocuklara armağan etmek dileğiyle…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here