BİR EGO VAR BENDEN İÇRE

1
351

Herkese merhaba, bugün sizlere biraz egodan bahsetmek istiyorum. Doğu kültürlerinde daha çok nefs dediğimiz genelde başımızın belası olarak bildiğimiz egodan. Ego bakıldığında kötü bir şeymiş gibi anlatılır her zaman. Sanki bize zararlıymış ve her daim bizi kötü yönlendiriyormuş gibi görünür/gösterilir.

Peki gerçekten öyle midir?
Ego zararlı ve tehlikeli midir?

Şu sonsuz alemin en ilginç yönlerinden biri hiçbir şeyin göründüğü gibi olmaması, her zaman her şeyde yeni anlamlar ve çok farklı yönler keşfetmemizin mümkün olmasıdır. Ego içinde bu geçerlidir elbette. Ego sanıldığı gibi bize zarar vermez. Aslında bize yaşadığımızı hissettiren haldir. Şöyle ki; Duygularımızı, davranışlarımızı yönlendiren, hayattaki kararlarımıza yön veren, derinlerimizdeki egodur. Bize hayat veren bilinç, Öz’ümüzden (yüksek benlik) gelen enerji egoya kaynaklık eder. Ego aslında nötrdür. Yani iyi ya da kötü değildir. Biz duygu ve düşüncelerimizle onu ne yöne yönlendirirsek, genel tabirle egoyu ne şekilde beslersek ego o yöne doğru büyür ve gelişir. Biz hayatta ne şekilde var olmak istiyorsak, egoda bizi o yönde destekler. Zalim olmakta alim olmakta bizim elimizdedir. İnsanı yönlendiren verdiği kararlar ve yaptığı seçimlerdir Her adımda, bu seçimlerle egomuzun da gelişim yönünü seçeriz. Ego bizi sadece olumlu yönlerde beslemez. Örneğin; her zaman en iyi ve en mükemmel olduğumuzu söylemez. Özgüvensizlik, çekingen davranışlar, kendini ifade edememekte egoyla ilgili olabilir. O nedenle, bu yaşamda attığımız her adım çok önemlidir.

Uzak doğu öykülerinde ego bir yılana benzetilir. Tasavvufta da buna nefs yılanı denir. Bu yılan bizim içimizdedir ve yılanı biz besler büyütürüz. Yılanın vahşi ve zehirli mi olacağına yoksa uysal ve huzurlu mu olacağına biz karar veririz.

Peki ego neden yılandır?

Egonun dengesi çok hassastır siz onu her daim güzellikle, mutlulukla huzurla besleyebilirsiniz ancak bir gün içinizde tohumlanacak herhangi bir kötü duygu yılanın kuyruğuna basabilir ve onu vahşileştirebilir. Bu nedenledir ki ego her daim dengede olmalıdır, iyi ya da kötüden ziyade nötr bir denge içimizdeki ego yılanını her daim sakin tutar.

Peki egomuzu nasıl dengeleyebiliriz?
Günlük yaşamda egomuzu istemediğimiz bir yönde beslersek nasıl tekrar sakinleştirebiliriz?

Egomuzu dengede tutabilmek için yapabileceğimiz birçok farklı meditasyon ve çalışma var. Ancak en başta yapılması gereken özeleştiridir. Hergün kendimizle kaldığımızda tüm günümüzü gözden geçirip yaşamın akışı içerisinde kendimizi tarafsız bir şekilde değerlendirebilmeli, egomuzu nerede ne yönde beslediğimize bakabilmeliyiz. Sonrasında belki bilmeden kırdığımız, üzdüğümüz birileri varsa onlardan af dilemeli iç huzurumuzu gerçekleştirmeliyiz. Bunun dışında bir noktada örneğin; kendimizi fazla övdüğümüzü fark ettik ya da istemeden kendimizi fazla tevazulu gösterdiğimizi fark ettik. Bu durumda mümkünse sessiz kalmalı daha sonra içimize dönüp düşünerek daha yapıcı ve dengeleyici cümlelerle anlatmaya devam etmeliyiz. Tüm bunların ötesinde elbette ki egoyu dengede tutmanın en önemli yolu farkındalıktır. Varlık kendinin farkında olduğu sürece mutlaka daha dengeli hareket edecek ve yaşam önüne nasıl engeller çıkarırsa çıkarsın aşabilecektir. Ego her ne kadar bizim için bir engel gibi görünse de aslında bizim en önemli öğretmenlerimizden biridir. Karşımıza çıkardığı tüm zorluklar bizi geliştirir, değiştirir ve dönüştürür. Temelde fark etmemiz gereken belki de engellerinde çözümlerin de kendi içimizde olduğudur. Demek istiyorum ki; Egonuzla savaşmayın, onu kabul edin ve farkında olun. Sonrasında da bırakın; hayat yolda aksın…

Mustafa Caner ZENGİN
Ruhsal Gelişim ve Meditasyon Eğitmeni