ATANAMAYAN İNSANLIK
Ülkenin en büyük problemlerinin başında ekonomi geliyor. Bunu artık kanıksadık. İnsanlarını yoksulluğa mahkum eden zihniyet dünyanın neresinde olursa olsun nefretle anılır. Ancak ülkemizde ekonomik buhranın ateşinin içine atılan bir kesim var ki onlar tüm dünyada el üstünde tutulan meslek grubunu oluşturuyorlar: Öğretmenler
İktidarın şöyle güçlüyüz böyle kalkındık, şu kadar çağ atladık nidalarına afra tafralarına inanan var mı pek sanmıyorum. Ancak inananlar arasında mutlaka atanamayan öğretmen yakını vardır. Zira günümüz itibariyle atanamayan öğretmen sayısı MEB’e göre 376.709 Eğitim-Sen’e göreyse bu rakamın oldukça üzerinde 460.000 olarak belirtilmiş(kaynak: DW).
Hangi sayı doğru olursa olsun oldukça yüksek olduğu noktası kesin. Binbir zahmetle yetiştirilen ve gelecek kuşakları eğitmesi, yetiştirmesi beklenen öğretmenlerin kendisi yaşama ve yoksulluğa nasıl yetişiyor bunu herkesin sorması gerek.
Bir an önce bu garabetin ortadan kaldırılması gerek. Modern Dünya’nın, gelişmiş ülkelerine yakışan bir tabloyu öğretmenlerimize ve onların nazarında gelecek kuşaklara sağlamak zorundayız.
AKP iktidarında 2023 hedefleri arasında onlarca şey varken atanamayan öğretmenlerin de 1 Milyon’a yükselmesini de başarısızlık hedefi olarak eklemeleri yerinde olacak.
Gel gelelim muhalefete. Çözüm üretme noktasında ülkenin yegane umudu oldukları için atanamayan ve hayata küstürülen öğretmenlerimizin de atamasının yapılması vaatleri arasında görülüyor. Gerçekleşmesini istemek herkesin ortak arzusu.
Atanamayan öğretmenlerin derdine çare olmak, onları iş bulma kurumlarının önünden kurtarıp olmaları gerektiği yere yani okullara göndermek ülkenin birinci görevi olmalı. Ekonomik durum bir yana bırakılırsa, her şeyden önce insanlığın onuru için elzemdir.