Herkese merhabalar, kahkahaların yüzünüze yayıldığı bir dönem olsun. Bugünkü yazımda sizlere Astral Seyahat’ten bahsedeceğim. Son dönemde hepimizin birçok kez duyduğu ya da internette en az bir kez karşılaştığı bu kavram aslında bahsedilenden çok daha derindir. Astral seyahat bahsedildiği gibi sadece beden dışına çıkıp dolaşmak değil, boyutlar arası yapılan geçişlerdir.
Astral Seyahat’i anlamak için ilk önce ruh kavramını anlamak gerekiyor. Ruh bedende bulunmaz, bedene kendisinden bir parça gönderir, buna bilinç (ya da ruh parçası) denir. Bilinç insanı insan yapan, hayatta tutan enerjidir. Astral seyahatin gerçekleşmesi için; kişi uygun ruhsal seviyeye geldiğinde, meditasyon sırasında ya da uykuda bilinç bedenden ayrılır ve gitmesi gereken boyuta-alana gider. Burada alması gereken eğitimleri alır ya da çalışmaları yapar.
Astral seyahat amaçsızca gerçekleşmez. Mutlaka bu çalışmanın gerçekleşmesi için kişinin uygun bilinçte olması gerekir. Sonra da bilinç seviyesine göre gitmesi gereken alana gider. Gidilen yer de kişiyi geliştirecek eğitimleri rehber varlıklar aracılığıyla alır. Tabii bu eğitimler ya da çalışmalar dünyada öğrenilenler gibi düşünülmemelidir. Daha ziyade ruhsal gelişime yönelik ileri seviye bilgilerdir.
Bazı kişiler özellikle uykuda (bazen meditasyonda) bedenlerinden ayrıldıklarını yatakta yatan bedenlerini gördüklerini, evin içinde, yaşadıkları mahallede dolaştıklarını anlatırlar. Bu yaşanan durum tam olarak astral seyahat değildir. Bunlara beden dışı deneyimler diyoruz. Astral seyahat olması için bu boyutun dışına bir geçiş, yolculuk olması gerekir. Ancak bu boyut içerisinde sınırlı kalındığında bu ancak astral seyahate bir ön hazırlıktır.
Ruhsal gelişim yolculuğunda olan ve belirli bir bilinç seviyesine gelmiş her varlık astral seyahat deneyimleri yaşayabilir. Biz genelde bunları rüyalar olarak hatırlarız. Rüyalarınızda sürekli belirli mekanları görüyorsanız, tanımasanız da belirli insanlar sürekli karşınıza geliyorsa muhtemelen astral seyahat hatırlamalarınız olabilir. En önemlisi rüyadan ziyade görülenlerin çok gerçekçi olmasıdır. Çünkü astral deneyimleri rüya, hayal, görü ya da sanrı değildir. Farklı bir boyutta yaşanan gerçekliklerdir.
Astral seyahatle ilgili anlatılan en büyük yanılgılardan biri kordon mevzusudur. Ayrılan bilincin bedene gümüş ya da altın bir kordonla bağlı olduğu ve bu kordon kesilirse kişinin bedenine dönemeyeceği gibi bir şeyler anlatılır. Aslında böyle bir şey söz konusu değildir. Ayrılan bilinçle beden arasında enerjisel bir bağ vardır. Bilinç bu enerji bağı ile bedene her seferinde ulaşabilir. Yanlış olarak sorgulanmadan aktarılan her bilgi kişileri korkutup uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Astral seyahat çalışmaları kontrolsüz yapıldığında ya da bir eğitmen kontrolü olmadan yapıldığında elbette bazı riskler taşıyabilir. Ancak kişi bunu bilgili bir eğitmen kontrolünde öğrenirse ve kendini bu şekilde geliştirirse hiçbir sorun yaşamayacaktır. Çünkü astral seyahat zor bir süreçtir, bu çalışmayı bilinçli ve kontrollü bir şekilde yapmak uzun bir öğrenme süreci gerektirir.
Astral seyahat çalışmalarında ki en zorlu kısımlardan biri kişilerin genelde astral çalışmalar sırasındaki deneyimlerini hatırlamamalarıdır. Bunun nedeni bizim zihinlerimizin bu boyuta alışkın olmasıdır ve beynimiz koruma amaçlı alışkın olmadığı şeyleri bilinç altına atmaktadır. Tabii seviye bilgiler unutulmaz. Kişi belirli bir bilinç seviyesine gelip, boyutlar arası enerji farklılıklarına alıştığında hem aktif çalışmalarını hem de geçmişte yaptığı çalışmaları hatırlayabilir. Astral seyahat sürekli ve düzenli bir çalışma ister. Düzenli olarak çalışıldığında kısa sürede kişi dengeli ve bilinçli bir şekilde kullanabilecektir.
Astral seyahat öyle bir çalışmadır ki kişi farklı boyutlara gidebildiği gibi damarların, hücrelerin içerisine girip şifa çalışmaları da yapabilir. Bizim fiziksel sınırlarımızı ortadan kaldırır.
Unutmayın sınırlar sadece biz izin verdiğimiz ölçüdedir.
Mustafa Caner ZENGİN
Ruhsal Gelişim ve Meditasyon Eğitmen
(inst: @mcanerzengin)