Afganistan’dan kaçış başladı. Dünya’da bu kaçanların nereye yerleşeceği sorunu doğdu. Ülkemizde ise verilen sözler, vaatler sonucu bu kaçanları şartsız koşulsuz giriş yaptı. Bunların ne olacağı meçhul.
Kaçanlar kim? Ülkesini kim ne için terk etti? Bu kaçanlar suçsuz masum insanlar mı? Yoksa orada ABD ve BATI işgalinde ülkesine ve halkına karşı suç işleyenler mi? Sorularının yanıtını cevaplamak gerek.
Ülkesinden kaçanları her kim ülkesine alıp barındırıyorsa bilin ki suçun ortağı onlardır. Ülkemize gelenlerin de ABD işbirlikçisi olması muhtemeldir.
Türkiye’nin talibanla fikren zıt düşmesi olağandır ancak Taliban ile ( ve dahası ile ) düşman olmasını gerektirecek bir durum ortada yok. Nitekim Türkiye şeriat isteyenlerin oranı İslam ülkeleri arasında en düşük seviyelerde iken Afganistan şeriat isteyenlerin dünya üzerinde en yüksek olduğu ülke.
Bu nedenle Taliban’ın başarılı olması çok büyük sürpriz değil. Afganlılar için asıl süpriz Batı’nın ve emperyalistlerin insani duygu seli safsatası ile ülkelerini işgal etmiş olmasıdır.
Olayları ve gerçekleri işimize geldiği gibi yorumlamaktan vazgeçmek zorundayız! Geçmişte Emenullah Han zamanında kardeş ülke olan ülkeye şu andaki tercihlerinden dolayı nefretle bakmamalı seçimlerine saygı göstermeliyiz.
Ülkeden kaçanların ülkesinde kalanlardan daha tehlikeli olduğunu unutuyoruz! Zira işbirliği bittiği zaman ortada yaşanacak bir ülke de kalmadı!
Taliban ile irtibat kurmak. İki ayrı egemen devlet ve iki kardeş halkın iradesi olarak masaya oturmak en doğrusudur!
Bizlere dayatılmaya çalışılan düşüncelerden kurtulmadan dış politika sağlam temele oturamaz!