Birleşik Krallık merkezli Af Örgütü, İran’daki protestolarda en az 23 çocuğun öldüğünü bildirdi. Raporda, protestoların başladığı 17 Eylül’den 3 Ekim’e kadar hayatını kaybeden toplam erkek, kadın ve çocuk sayısının 144 olduğu ifade edildi.
Örgütün 13 Ekim’de yayımladığı raporda, hayatını kaybedenler arasında 20 erkek ve 3 kız çocuğun olduğu öne sürüldü. Erkek çocukların 11 ila 17 yaşında, iki kız çocuğunsa 16 ve 17 yaşında olduğu ifade edildi. Hayatını kaybeden üçüncü kız çocuğunsa yaşı açıklanmadı.
Raporda, hükümet karşıtı eylemlerde öldürülen çocukların neredeyse yarısının protestoların en kanlı günü olarak kabul edilen 30 Eylül’de yaşamlarını yitirdikleri savunuldu.
Gösterilerde güvenlik güçlerinin müdahalesi nedeniyle ölen çocukların sayısının aslında çok daha fazla olduğu iddia edilirken, incelemelerin sürdüğü belirtildi.
Raporda, protestoların başladığı 17 Eylül’den 3 Ekim’e kadar hayatını kaybeden toplam erkek, kadın ve çocuk sayısının 144 olduğu ifade edildi.
Merkezi Norveç’te yer alan İran İnsan Hakları Grubu, en az 201 kişinin öldüğünü bildirirken, İranlı yetkililer en az 20 güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Ülkenin 19 şehrinde devam eden, kadınlar ve öğrencilerin yanı sıra gazeteci ve işçilerin de katıldığı protestolarda ölü ve yaralı sayıları henüz net olarak bilinmiyor.
ABD’nin önde gelen haber kuruluşlarından CNN, Af Örgütü’nün çalışmasında 9 Ekim’de güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu hayatını kaybeden 7 yaşındaki bir çocuğun yer almadığını bildirdi. Çocuğun ölümü, Norveç merkezli Kürt insan hakları örgütü Hengaw tarafından aktarılmıştı.
Mahsa Emini protestoları
22 yaşındaki Mahsa Emini, 13 Eylül’de başkent Tahran’da “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından “başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle” gözaltına alınmıştı. Genç kadın, sorgu sırasında fenalaştıktan sonra hastaneye kaldırılmış, 16 Eylül’de de yaşamını yitirmişti.
Muhalifler ve hak grupları, Emini’nin polis sorgusunda işkence nedeniyle öldüğünü savunurken, Tahran Polisi kadının sağlık sorunu yaşayıp aniden bilincini kaybettiğini öne sürmüştü.
7 Ekim’de İran Adli Tıp Kurumu’nun yayımladığı rapordaysa Emini’nin ölümünün “darp sonucu değil, beyin hipoksisinin neden olduğu çoklu organ yetmezliğinden kaynaklandığı” iddia edilmişti.
Emini’nin ölümünün ardından devam eden protestolara lise öğrencilerinin katılması da dikkat çekmişti. Birleşik Krallık’ın önde gelen gazetelerinden Guardian, güvenlik güçlerinin plakasız araçlarla okullara giderek öğrencileri gözaltına aldığını öne sürmüştü.
KAYNAK: İndependent