BEN ALEVİYİM
Alevi olmak bir suçsa ben bir Aleviyim.
Bir çok insanın tanımadan hükme vardığı, yaftaladığı, karalayıp hor gördüğü Alevilerin aslında tanıdıkça ne kadar candan, ne kadar hoş görülü, naif, bilgili,
insan dostu, çevreye duyarlı, hayvanlara merhametli sıradan birer vatandaş olduğunu görürler.
Erenlerin, evliyaların, pirlerin, dedelerin, itikatin ve inancın katıksız sembolüdürler.
Aleviler; Eline-Beline-Diline sahip çıkma felsefesini benimsemişlerdir.
Öte yandan Alevlerin soyağacına inildiğinde; Hz.Muhammed’e olan inancı ve Hz. Ali’ye olan sevgileriyle yoğruldukları görülür. Cem Ayinleri Kutsal semazenleriyle göğe el açıp uçarcasına yakarışları inanış ve ibadetleri vardır.
Bu inanışlarının izlerine de Osmanlı’da ve günümüzde yetiştirdikleri büyük ozanların eserlerinde rastlanılır.
Bir çok acı olayları kendi üslup ve adeta doğaüstü yetenekleriyle dile getirdikleri ve günümüzde de dillerden düşmeyen yakarışları vardır.
Acı tebessüm ettirerek bizleri düşüncelere sevk eden nice eserler ortaya konmuştur.
Bu ölümsüz eserlerden bir tanesi geçmisten günümüze yaşanan acıları dile getiren ve kendisi de bir Alevi olan ozanımız merhum değerli eşim Alişan Soydemir’e
ait olan “Benim Davam” adlı eseridir.
Eser yaşanan acı olayları günümüze taşımıştır..
Demem o ki “Allah ile Kul” arasındaki bağı sorgulamak kimseye düşmez.
Günahı vebali olanların kul hakkı yiyenlerin vereceği hesabı da kişi kendi vicdanında sorgulamalıdır.
Özgür bireyler olarak özgür bir dünyada yaşıyorsak hiç kimsenin kendi mezhebini sorgulamaya ya da kendini ifade etmeye mecbur bırakılmamalıdır.
Sn Genel Başkanım gelecekteki Cumhurbaşkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nda olduğu gibi.
Ve buna istinaden insanın hayatta inandığı tek yaradan “Allah” ise gerisi teferruat ibarettir.
İnsan inanır veya inanmaz; bunun hesabın ancak Yaradana’dır”!