reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam
Gülsün Soydemir TÜM YAZILARI

BEN YÜRÜRÜM YANE YANE

Yayınlanma Tarihi : Google News
BEN YÜRÜRÜM YANE YANE
reklam

BEN YÜRÜRÜM YANE YANE AŞK BOYADI BENİ KANE

Ermişlerin ve evliyaların dile gelmiş birçok deyişleri, ilahileri yüzyıllar öncesinden günümüze betimlenerek, insanlarca da söylene gelmiştir.

İnsan niye, nasıl, neye ve kime aşık olmuş?

Düşüncelerinde mi var etmişler?

Bu duyguya ne anlam yüklediğini bilemeden. (aşk mı sevgi mi?)

Ermiş ve ozanlar aşkı hangi sıfatla deyişlerine konu etmişler?

Ermişlerimizin ve günümüz ozanlarının aşka dair gerçekten de denildiği gibi, acı verici ızdırap çekilen bir duyguda var oldukları mıdır?

Bilinenin aksine yakarışlarında insana olan sevgi dışı anlamlar mı vurgulanır?

Yoksa aşk, ermişlerin yakarışlarındaki saf ve içteki kor ateş midir?

Ulaşamadığı ilahına yakarışı mı?

Aşk nedir?

Sahi, doğrusu hangisi?

Aşkın bir çok şekillere serpiştirilmesi!

Olası günümüz yaşamlarına dair olsa gerek…

Saf duygusal içten gelen her duygunun yalın ve duru oluşudur.

Asıl mesele hissedilen her canlı varlık veya tabiat için geçerli olduğudur.

Aşkın bu anlamda hislerde değişkenlik gösterdiği, bariz bir dürtüdür.

Bu durumda sevilesi her şey ruhun güzelliğiyle bütünleştiğinde doğal bir dünya bakışı, yaşamsal paylaşımlarla da sunulmuş olur.

Ermişlerin ve ozanların dediği gibi…

‘Sevgi içten gelen bir duygudur.

Ve gözler onun aynasıdır.’

Ruhâni varlıkların yüce gönüllü saf duygularda var olmaları bundandır!

Kötülük yoktur, fesatlık yoktur.

Doğru olanı hissetmekle başlar her şey ve sezilerle bütünleşen bir duygu seli olur!

İçten başlayan bir yolculuk anıdır Aşk…

reklam